Ahmet İhsan Gürsoy, Türkiye’nin çok partili siyasal hayata geçiş döneminde önemli bir rol üstlenmiş, 1946’da Demokrat Parti’nin kuruluşuyla birlikte aktif siyasete adım atarak aynı yıl Kütahya milletvekili seçilmiştir. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra kısa süreli hekimlik yapmış, sonrasında siyasi mücadeleye yönelmiştir. Özellikle 1946 yerel ve genel seçimlerinde yaşanan usulsüzlükler, Gürsoy’un siyasete olan ilgisinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy ile evlenmesi onu parti içinde daha görünür bir konuma getirmiştir. 1960 darbesiyle sona eren on dört yıllık milletvekilliği kariyerinin ardından, Yassıada Mahkemesi’nde yargılananlar arasında yer almış; burada sunduğu savunma, yalnızca kişisel bir aklanma çabası değil, aynı zamanda dönemin siyasi atmosferine karşı bir itiraz niteliği taşımaktadır. Gürsoy, savunmasında Demokrat Parti’nin otoriterlikten uzak durduğunu, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsediğini, muhalefetin ise sorunlarını mecliste değil sokakta dile getirmesinin demokrasiye zarar verdiğini vurgulamıştır. Ayrıca, yurt dışında bulunmasına rağmen hiçbir tereddüt göstermeden Türkiye’ye dönmesi, onun vatanseverliğini ve suçsuzluk inancını güçlendirmektedir. Bu çalışma ile sunulan bilgi ve belgeler yalnızca bir bireyin savunması değil; bir dönemin zihniyetini, siyasal etik anlayışını ve tarihî gerçekliğini de ortaya koymaktadır.
Demokrat Parti Ahmet İhsan Gürsoy Yassıada Mahkemesi Siyasi Etik Çok Partili Hayat
Abstract
Ahmet İhsan Gürsoy played a significant role during Türkiye’s transition to a multi-party political system. He entered active politics in 1946 with the establishment of the Democrat Party (DP) and was elected as a Member of Parliament for Kütahya in the same year. After completing his medical education, Gürsoy practiced as a physician for a brief period before dedicating himself to political life. The electoral irregularities witnessed in both the local and general elections of 1946 substantially shaped his political awareness and engagement. His marriage to Nilüfer Gürsoy, the daughter of President Celal Bayar, further elevated his visibility within the party. Following a fourteen-year parliamentary career that ended with the 1960 military coup, Gürsoy stood trial before the Yassıada Court. His defense at the tribunal constituted not only a personal attempt at exoneration but also a broader critique of the prevailing political climate. In his testimony, Gürsoy emphasized that the Democrat Party refrained from authoritarianism, embraced the principles and reforms of Mustafa Kemal Atatürk, and that it was the opposition's decision to express discontent in the streets rather than through parliamentary channels that ultimately harmed the democratic order. Moreover, despite being abroad during the coup, Gürsoy returned to Türkiye without hesitation, reinforcing perceptions of his patriotism and belief in his own innocence. The information and documents presented through this study offer more than just the defense of an individual; they illuminate the political mentality, ethical understanding, and historical realities of an era.
Democrat Party Ahmet İhsan Gürsoy Yassıada Court Political Ethics Multi-Party System
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Temmuz 2025 |
Kabul Tarihi | 22 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: Gediz |