Türk hukukunda ilk defa 6102 sayılı Türk
Ticaret Kanunu ile şirketler topluluğu kanuni bir düzenlemeye kavuşmuştur. TTK
m. 195’te şirketler topluluğunun kural olarak ticaret şirketleri arasında
kurulabileceği kabul edilmiş, ancak aynı maddenin beşinci fıkrasında şirketler
topluluğunun hâkiminin bir teşebbüs olması halinde de şirketler topluluğuna
ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilerek bu kurala geniş bir istisna
getirilmiştir. Yine aynı maddede hâkim teşebbüsün tacir sayılacağı da
öngörülmüştür. Bu çerçevede şirketler topluluğu anlamında teşebbüs kavramının
belirlenmesi gerekmektedir. Zira bu düzenleme ile şirketler topluluğunun hâkimi
ticaret şirketlerine ek olarak, gerçek kişiler, hangi kanun hükümleri uyarınca
kurulduğuna bakılmaksızın tüzel kişiler ve hatta kişiliği bulunmayan birlikler
de olabilecek ve kanun hükmü uyarınca başka hiçbir şartın gerçekleşmesi
aranmaksızın bu kişi veya birlikler tacir kabul edilecektir. Bu da uygulamada
çeşitli sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilecektir. Çalışmada hâkim
teşebbüs kavramı, doktrin ve uygulamada ortaya çıkması muhtemel sorunlar da göz
önünde bulundurularak incelenmeye çalışılacaktır.
The group of companies has been legally regulated for the first time in
Turkish law through the Turkish Commercial Code (TCC) No. 6102. Article 195 of
the TCC accepted as a rule that the group of companies can be established among
commercial companies; however, in the fifth paragraph of the same article, a
broad exception has been made by stating that the provisions of the group of
companies shall apply even if the controlling company of the group of companies
is an undertaking. The same article also set forth that the dominant
undertaking is considered as merchant. In this context, the concept of
undertaking in the sense of group of companies needs to be clarified. Because,
in accordance with this article, the controlling party of a group of companies
can be commercial companies as well as natural persons, legal entities
regardless of according to which law provisions they were established, and even
associations without legal personality; and also these persons or associations
shall be deemed as merchants notwithstanding any other conditions. This may
lead to various problems in practice. In this regard, this study aims to
examine the concept of dominant undertakings, taking into account of probable
problems occurring in doctrine and practice.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 1 |