Dünya’da hukuk sistemlerindeki sınıflandırmalar
karşılaştırmalı hukuk alanındaki çalışmalara uzun zamandan beri konu olmuştur.
Bununla birlikte, modern karşılaştırmalı yaklaşım, artık sadece Anglo-Sakson ve
Kıta Avrupası Hukuk sistemleri klasik sınıflandırmasına dayanmamaktadır. Bu
genel sınıflandırma, yasal sistemlerin zaman içinde değişebileceğini ve hukukun
bütün alanlarının aynı kalıpları paylaşmadığını dikkate almaz. Örneğin,
şirketler (ve devletler) gönüllü olarak uluslararası kural ve standartları
benimseyebilirler. Bu tür bir yakınsama, piyasaların ekonomik entegrasyonunun
etkisinin olduğu bağımsız denetim alanı da dahil olmak üzere çoğunlukla ticaret
hukuku alanında ortaya çıkabilir. Bu bağlamda, küresel ekonominin bir parçası
olmak ve doğrudan yabancı yatırımları çekmek için Türkiye ticaret kanununu ve
sermaye piyasası kanununu yeniden düzenledi. Ayrıca, Türkiye’nin AB mevzuatını
benimsemesi gerekliği gibi politik güçlerden de bahsedilebilir. Bu makale,
yakınsama kuvvetlerini eleştirel bir şekilde incelemekte ve bağımsız denetim
yasaları açısından AB ile Türkiye arasında ne derece yakınsama olduğunu
sorgulamaktadır. Makalede, resmi yakınsamaya rağmen, gerçek anlamda bir
yakınsamaya tam olarak ulaşılamadığı ve kurumsal uyumsuzluklar nedeniyle
farklılıkların görüldüğü sonucuna varılmıştır.
Classifications
on the world’s legal systems have long been the subject to studies in
comparative law. The modern comparative approach however, no longer relies
solely on the classic categorisation of common-civil law countries. This
general classification fails to consider that legal systems can change through
time and not all areas of law share the same patterns. For instance, firms (and
countries) adopt international rules and standards voluntarily. This kind of
convergence can mostly appear in the field of commercial law, including the
field of auditing where the effect of economic integration of markets is in
place. In this respect, in order to be a part of the global economy and to
attract foreign direct investment, Turkey reformed its commercial law and
capital markets law. In addition, there are political forces for convergence
such as the EU requirement for Turkey to adopt EU laws. This paper critically
investigates the forces for convergence and questions to what extent the laws
on auditing are converging between EU and Turkey. It concludes that despite the
formal convergence, actual convergence has not been achieved fully and
differences still persist due to the institutional disparities.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 1 |