The legal protection afforded to a trademark is contingent upon its registration in accordance with the procedures set forth in the Industrial Property Law. The acquisition of a trademark is contingent upon the completion of a prescribed procedure. There are several potential impediments to the registration of a trademark, some of which are related to considerations of public order. It is not possible to register a trademark that is contrary to public order or public morality. One of the absolute grounds for refusal to register a trademark is that the trademark in question is identical or indistinguishably like a trademark that has already been registered or is currently being applied for registration in respect of the same or similar goods and services. In contrast with the regulations set forth in European Union law, this regulation, which represents one of the absolute grounds for refusal in Turkish law, also authorises the Turkish Patent Office to examine and decide on such applications. This study examines the concept of a trademark, the acquisition of trademark rights, the absolute grounds for refusal in trademark registration, and public interest in the context of Article 5/1-ç of the SMK No. 6769. This is achieved by analysing relevant Court of Cassation decisions. The concept of "public interest" is subject to change over time and between societies. While the EU regulation defines sameness as a relative ground for refusal in trade mark registration, we believe that it is appropriate for the SMK to consider it as an absolute ground for refusal, taking into account the Turkish consumer.
Trademark registration absolute grounds for refusal relative grounds for refusal public interest
Markanın hukuki korunması, onun Sınai Mülkiyet Kanunu'nda belirtilen usule uygun olarak tescil edilmesine bağlıdır. Marka hakkının elde edilmesi, bunun için öngörülmüş olan bir usule bağlıdır. Marka tescilinin önünde çeşitli engeller vardır e bunlardan bazıları kamu düzeni ile ilgilidir. Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olan markaların tescili mümkün değildir. Marka tescilindeki mutlak ret nedenlerinden biri, söz konusu markanın aynı veya benzer mal ve hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmasıdır. Avrupa Birliği hukukundaki düzenlemelerin aksine, Türk hukukunda mutlak ret sebeplerinden birini oluşturan bu düzenleme, Türk Patent'e bu yöndeki başvuruları inceleme ve karara bağlama yetkisi de vermektedir. Bu çalışmada marka kavramı, marka hakkının kazanılması, marka tescilinde mutlak ret nedenleri ve kamu yararı 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-ç maddesi bağlamında incelenmekte ve bunu ilgili Yargıtay kararlarını analiz ederek yapmaktadır. "Kamu yararı" kavramı zaman içinde ve toplumlar arasında değişime tabidir. AB düzenlemesi ayniyeti marka tescilinde bir nispi ret nedeni olarak tanımlarken, SMK'nın Türk tüketicisi dikkate alarak bunu bir mutlak ret sebepleri arasında saymasının isabetli olduğu kanaatindeyiz.
Marka tescil mutlak red nedenleri nispi red nedenleri kamu yararı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Fikri Mülkiyet Hukuku |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 2 |