This study examines the transmission of mystical memory in Islamic musical traditions by exploring how the intellectual and aesthetic legacy of Mawlānā Jalāl al-Dīn Rūmī (d. 672/1273) resonated across the Indo-Islamic cultural sphere through epigenetic and neuroaesthetic mechanisms. While previous scholarship has primarily emphasized Rûmî’s written works and spiritual influence, this article foregrounds his auditory metaphysics, focusing particularly on samāʿ and qawwalī as ritual practices of divine remembrance (dhikr) and embodied knowledge production. By situating sound as the central epistemic axis, the research demonstrates that Rûmî’s philosophy should be understood not only as poetic symbolism but as a sonic epistemology grounded in ritual embodiment. Methodologically, the study employs an AI-assisted comparative framework integrating spectral sound analysis (using Librosa and Praat software) to compare rhythmic density, melodic intensity, and vocal texture between Mevlevī samāʿ and Chishtī qawwalī performances. This approach allows the research to visualize and quantify how repetition, rhythm, and bodily participation generate neuroplastic traces of mystical memory. The findings reveal that Mevlevī rotation and breath-centered chanting of “Hu” produce inner resonance, while Chishtī qawwalī’s intense vocal invocations such as “Maulā” and “ʿAlī” induce collective trance states. These shared patterns demonstrate that mystical sound functions as an intergenerational medium of cultural memory, sustaining epistemic continuity across centuries. Furthermore, the study highlights the resilience of sonic traditions during colonial ruptures, showing how music functioned as a form of mystical resistance when textual expression was silenced. Ultimately, Rûmî’s auditory philosophy is reinterpreted as a biocultural, embodied, and epigenetic phenomenon that bridges spirituality, cognition, and sensory experience. The research offers new insights for Islamic studies, music-based pedagogy, neuroaesthetic learning models, and postcolonial epistemology, demonstrating that sound remains a vital agent of knowledge, memory, and identity transmission in the Islamic world.
Islamic Music Mawlānā Jalāl al-Dīn Rūmī Epigenetic Memory Qawwalī Neuroaesthetics.
This study does not require ethics committee approval. The research was conducted in accordance with scientific and ethical principles.
Bu çalışma, İslâm müzik geleneğinde mistik hafızanın aktarım biçimlerini, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (ö. 672/1273) düşünsel ve estetik mirası üzerinden ele almaktadır. Araştırma, Rûmî’nin yazılı eserleri ve metafizik etkilerinin ötesine geçerek sesin ontolojik bir bilgi alanı olarak nasıl bir işlev gördüğünü, özellikle semâ ve kavvâlî ritüelleri bağlamında zikir pratikleri aracılığıyla hakikatin işitsel ve bedensel tecrübeye dönüşümünü incelemektedir. Yöntemsel olarak, yapay zekâ destekli ses analizi (Librosa ve Praat yazılımlarıyla) kullanılarak Mevlevî semâ törenleri ile Çiştî kavvâlî icraları arasındaki ritmik yoğunluk, melodik yoğunlaşma ve ses dokusu benzerlikleri karşılaştırmalı biçimde analiz edilmiştir. Bu yaklaşım, ritüel tekrarın nöroplastik etkilerini ve sesin kuşaklar arası hafıza oluşumundaki rolünü görselleştirmeye olanak tanımaktadır. Bulgular, Mevlevî semâlarında “Hû” zikrinin nefes merkezli bir içsel yankı oluşturduğunu; Çiştî kavvâlîlerinde ise “Mevlâ” ve “Ali” gibi yoğun ses tekrarlarının toplu vecd hâlleri yarattığını ortaya koymaktadır. Bu ortak desenler, mistik sesin kültürel hafızanın kuşaklar ötesi bir taşıyıcısı olarak işlev gördüğünü göstermektedir. Ayrıca araştırma, sömürge dönemi boyunca ses temelli mistik pratiklerin susturulmasına rağmen müziğin bir direniş ve hafıza biçimi olarak varlığını sürdürdüğünü vurgulamaktadır. Sonuç olarak Rûmî’nin işitsel felsefesi, yalnızca bir estetik miras değil; ruhsal, bedensel ve kültürel boyutlarıyla biyokültürel bir fenomen olarak yeniden yorumlanmaktadır. Bu çalışma, İslâm araştırmaları, müzik temelli pedagojiler, nöroestetik öğrenme modelleri ve kültürel hafıza çalışmalarına yeni ufuklar açmakta; sesin bilgi, kimlik ve hafıza aktarımındaki asli rolünü öne çıkarmaktadır.
İslâm Müziği Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Epigenetik Hafıza Kavvâlî Nöroestetik.
Bu çalışma için etik kurul izni gerekmemektedir. Araştırma bilimsel etik ilkelere uygun olarak gerçekleştirilmiştir.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: Özel Sayı |