İslam felsefe tarihinde felsefi düşünce teşekkül
ettikten sonra, büyük filozoflar tarafından yazılan ana metinler üzerine
yazılan şerhler uzun bir dönemin geleneği haline geldi. Özellikle İbn Sina
sonrası felsefe tarihinde kısmen felsefi düşüncemiz kisvesini değiştirerek bazı
kelamcılar tarafından da ele alınmaya başladı. İbn Sina eserleri üzerine
yazılan şerhlerin bir kısmı filozof olmayan alimler tarafından yazılmıştır, bu
şerhlerin başında Fahraddin Razi’inin el-İşarat
ve’t-Tenbihat eseri üzerine yazdığı el-İnârât fi şerhi’l İşarât
adlı eseridir. Ancak İbn Sina’nın bu eseri üzerine Razi’den başka alimler de
şerh yazmaya yeltenmişlerdir, bizim bu çalışmada araştırma konumuz olan
Şemsüttin Semerkandi’nin de Beşaratu’l-İşarat eseri de yazılan
şerhlerden birisidir. Semerkandi 13. Yüzyılda şerhgeleneğini devam ettiren bir
filozoftur. Ne var ki Semerkandi’nin yazdığı bu şerh Fahraddin Razi ve
Nasirüddin Tusi’nin felsefi düşüncemize kazandırdıkları önemli şerhler gibi
meşhur olmamıştır. Hatta bugüne kadar akademik çalışmalar dışında matbu hali
bulunmamaktadır, biz de bu çalışmamızda Semerkandi’nin yazdığı şerhinin
İlahiyat bölümünden yola çıkarak filozofun yöntemini takip ederek felsefi
düşüncelerini incelemeye çalışacağız.
Şemsüddin Sermekandi İbn Sina el-İşarat ve’t-Tenbihat Beşaratu’l-İşarat İlahiyat
After the formation of philosophical thought in the history of Islamic philosophy, the commentaries written on the main texts of great philosophers became a tradition for a long time. Especially in the history of philosophy after Avicenna, the way of our philosophical thought changed and some theologians began to discuss philosophical issues. Some commentaries on the works of Avicenna had been written by the scholars who weren’t philosophers. One of the most important commentaries is the work of Fakhr Ad-Din Al-Razî named as Al-İnarat fi Sharh Al-Isharat written on Al-Isharat wa Al-Tanbihat. But scholars out of Al-Razi had attempted to write commentaries on this work of Avicenna. The book Basharat Al-Isharat of Shams Ad-Din Samarqandî which is the topic of this article is one of those commentaries. Samarqandî is a one of thinkers who maintained the commentary tradition in thirteenth century. However, this commentary of Samarqandi had not been very illustrious as much as the commentaries of Fakhr Ad-Din Al-Razi and Nasr Al-Din Tûsî. Moreover, there is not a printed version of it except from academic studies. We will try to analyze the thoughts of the philosopher on the basis of the section about al-İlâhiyât of his commentary by following his methodology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |