Hz. Peygamber’in hayatını ele alan siyer, İslâmî ilimler arasında en fazla hadis ile ortak noktalara sahiptir. Hatta bazı âlimler siyerin içerisinde yer aldığı tarih ilmini hadisin bir alt dalı olarak kabul etmişlerdir. Hadis eserlerinde zengin bir siyer malzemesi bulunması ve Zührî ile İbn İshâk gibi müverrih râvilerin rivayetlerinin bu eserlerde nakledilmesi, iki ilmin aralarındaki bağı kuvvetlendirmiştir.
Siyer ve hadisin usul ve içerik bakımından birçok ortak noktaya sahip olmakla beraber birbirinden ayrıldıkları yönler de vardır. Meselâsiyerde senede, hadiste olduğu kadar önem verilmemektedir. Aynı şekilde hadiste olayların tarihi ve mekânını tespit etmek, temel hedeflerden biri değildir. Çünkü her iki ilmin farklı gaye ve yöntemleri bulunmaktadır. Dolayısıyla bu iki alana hitap eden çalışmalarda bunlara dikkat edilmelidir.
Bu makalede siyer-hadis irtibatının bir örneği olmak üzere Selmân-ı Fârisî’nin İslâm’ı kabul edişine dair Kütüb-i Tis‘a’da yer alan bilgiler, ilk dönem siyer kaynaklarıyla mukayese edilerek değerlendirilmiştir. Özellikle hem müverrih hem de muhaddis olan İbn İshâk’ın her iki alandaki rivayetlere yön vermesi dikkat çekmektedir.
Sîra, which deals with the life of the Prophet, has the most common points with hadith among the Islamic sciences. In fact, some scholars have accepted the science of history that included also sîra, as a sub-branch of hadith. The presence of a rich sîra material in hadith works and the transference of the narrations of the historian narrators such as al-Zuhri and Ibn Ishâq in these works strengthened the bond between the two sciences.
Although sîra and hadith have many common points in terms of method and content, there are also aspects where they differ from each other. For example, in sîra, it is not given the isnad as much importance as in hadith. Likewise, determining the date and place of events in hadith is not one of the main objectives. Because both sciences have different aims and methods. Therefore, should be paid attention to these in studies addressing these two areas.
In this article, as an example of sîra-hadith connection, The informations related to becoming müslim of Salmân al-Fârisî in al-Kutub al-Tis‘ah has been evaluated by comparing it with the sources of the first period sîra. In particular, it is noteworthy that Ibn Ishâq, who is both a historian and a muhaddith, directs the narrations in both fields.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 1 |