XVIII. ve XIX. asırlar Osmanlı toplumu için pek çok fikrî ve siyasî buhranın yaşandığı çalkantılı bir dönemdir. Hiç kuşkusuz bunların en önemlilerinden biri Vehhâbî hareketin ortaya çıkmasıdır. Vehhâbîlik ortaya çıktığı andan günümüze kadar İslam dünyasında önemli yankılar uyandırmış bir harekettir. Tevhidi bütün yönleriyle hâkim kılma söylemi ile yola çıkan bir topluluğun Müslümanlar için kutsal kabul edilen değerleri ve mekanları hedef alması İslam ulemasının tepkisini beraberinde getirmiştir. Kolektif bir bilincin ürünü olan bu tepkiler sonucunda Vehhâbîlik Reddiyeleri olarak ifade edebileceğimiz hatırı sayılır bir literatür ortaya çıkmıştır. Vehhâbîlik Reddiyeleri Muhammed b. Abdülvehhâb’ın görüşlerini ortaya koyduğu ilk andan günümüze dek yazılmaya devam etmiştir. Mezhep aidiyetlerinden bağımsız olarak Vehhâbî görüşleri eleştiren/reddeden pek çok âlim tarafından kimisi küçük bir risale, kimisi de hacimli bir eser hüviyetinde pek çok reddiye kaleme alınmıştır. Reddiye yazan âlimlerin öncelikli hedefleri dinî ve kültürel değerlerin korunması ile halkın bilinçlendirilmesi olmuştur. Hanefî-muhaddis kimliği ile bilinen Muhammed et-Trabzonî el-Medenî’nin (ö. 1200-1786) Sârimü’l-Vâridât fî’r-Reddi alâ Ehli Hevâ adlı risalesi de Muhammed b. Abdülvehhâb’ın görüşlerine karşı Hanefî bir âlim tarafından erken dönemde yazılmış reddiyelerden bir tanesidir. Muhammed et-Trabzonî el-Medenî’nin eseri dönemin toplumsal hafızasına ışık tutması ve gerek halkın gerekse ulemanın zihinlerini meşgul eden tartışma konularını ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir. Zira bu konular Muhammed et-Trabzonî’nin yaşadığı yüzyılın bir öncesinde ve bir sonrasında İslam dünyasında tartışılagelip toplumsal kutuplaşmanın ana ekseninde yer almıştır. Öyle ki söz konusu edilen mevzular XVI ve XVII. yüzyıl Osmanlı toplumunda Kadızadelî-Sivasî çekişmesinin parçası XVIII ve XIX. yüzyıllarda ise Vehhâbîler ile Ehl-i Sünnet uleması arasındaki tartışmaların içeriğini oluşturmuştur. Bu itibarla makalede Muhammed et-Trabzonî el-Medenî’nin reddiyesinin metinsel analizi yapılarak, Vehhâbîlik Reddiyeleri arasındaki konumu ve önemi irdelenmiştir. Reddiye mecmuasının içerisinde yer alan konuyla ilgili diğer risalelerin de analizi yapılmış, makale söz konusu çalışmalarla sınırlandırılmıştır. Bununla beraber makalede metinler ve şahıslar üzerinde derinleşme yöntemi kullanılarak Muhammed et-Trabzonî’nin Vehhâbilik ile ilgili yaklaşımlarına ve reddiye verdiği konulara ulaşılmıştır. Diğer yandan söz konusu reddiye mecmuasının Kadızâdeli ulemaya hitaben yazılmadığının, Vehhâbîliği doğrudan hedef aldığının tespit edilmesi ise makalenin diğer kazanımı olmuştur.
İslâm Mezhepleri Tarihi Muhammed et-Trabzonî el-Medenî Vehhâbîlik Tekfir Reddiye
The eighteenth and nineteenth centuries were a turbulent period for Ottoman society, with many intellectual and political crises. One of the most important of these was undoubtedly the emergence of the Wahhabi movement. Wahhabism is a movement that has caused significant repercussions in the Islamic world from the moment it emerged until today. The fact that a community that set out with the discourse of making Tawheed dominant in all its aspects targeted the values and places considered sacred for Muslims brought about the reaction of Islamic scholars. As a result of these reactions, which were the product of a collective consciousness, a considerable literature, which we can refer to as the The Refutations of Wahhabism, emerged. The Refutations of Wahhabism have continued to be written from the first moment when Muhammad b. 'Abd al-Wahhab revealed his views to the present day. Regardless of their sectarian affiliation, many scholars who criticized/rejected the Wahhabi views wrote many refutations, some of them in the form of a small treatise and others in the form of a voluminous work. The main aims of the scholars who wrote refutations were to protect religious and cultural values and to raise public awareness. The treatise entitled Sārim al-Wāridāt fī al-Raddi alā Ahl Hawā by Muhammad al-Trabzonī al-Madanī (d. 1200-1786), who is known for his Hanafī-muhaddith identity, is one of the early refutations written by a Hanafī scholar against the views of Muhammad b. 'Abd al-Wahhab. The work of Muhammad al-Trabzonī al-Madanī is important because it sheds light on the social memory of the period and reveals the issues that occupied the minds of both the public and the ulema. For these issues were debated in the Islamic world before and after the century in which Muhammad al-Trabzonī lived, and they took place on the main axis of social polarisation. So much so that these issues were part of the Qadizadelī-Sivasī controversy in Ottoman society in the XVIth and XVIIth centuries, and the content of the debates between the Wahhabis and the Ahl al-Sunna scholars in the XVIIIth and XIXth centuries. In this respect, the article analyzes the textual analysis of Muhammad al-Trabzonī 's refutation and examines its position and importance among the refutations of Wahhabism. Other related treatises in the refutation collection were also analyzed and the article was limited to these works. In addition, the article uses the method of deepening on texts and individuals to reach Muhammad al-Trabzonī's approaches to Wahhabism and the issues he rejected. On the other hand, another achievement of the article is the determination that this collection of refutations was not addressed to the Qadizādī ulama, but directly targeted Wahhabism.
History of Islamic Sects Muhammad al-Trabzonī al-Madanī Wahhabism Takfir Refutation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Mezhepleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: Özel Sayı |