İşkence ve kötü
muamele, hem uluslararası hem de ulusal mevzuatta mutlak olarak yasaklanmıştır
ve devletler, özgürlüğünden mahrum bırakılan kişiler dâhil herkesi işkence ve
kötü muameleden koruma yükümlülüğü altındadır. Bu kapsamda devletlerin hem negatif
hem de pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır. Ayrımcılık yapmama ise insan
hakları hukukunun merkezinde yer alan bir ilkedir ve ayrımcılık ile işkence
arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır.
Özgürlüğünden
mahrum bırakılan kişiler kapsamında ise işkence ve kötü muamelenin önlenmesi
yükümlülüğü, bu kişilere yönelik doğrudan ve dolaylı muamelelerin yanı sıra
insani koşullarda tutma şartını da kapsamaktadır. Bu çerçevede devletlerin
alıkonulma merkezlerinde insan onurunu koruyacak şartları oluşturması
gerekmektedir. Aksi bir durum, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal
edilmesine neden olabilmektedir. Özgürlüğünden mahrum bırakılan engelliler
bakımından da devletin insan onuruna uygun koşullarda tutma yükümlülüğü devam
etmektedir; ancak engellilerin insani koşullarda tutulması, diğer
alıkonulanların tutulma koşullarına ek olarak, erişilebilirliğin sağlanması ve
makul düzenleme yapılması gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Söz konusu
düzenlemelerin yapılmaması, ayrımcı alıkonulma koşullarına yol açmakta ve işkence
ve kötü muamele yasağının ihlal edilmesine neden olabilmektedir.
işkence ve kötü muamele yasağı ayrımcılık yasağı özgürlüğünden mahrum bırakılan engelliler alıkonulma yerleri insani koşullar erişilebilirlik makul düzenleme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 2 |