Adliyeye karşı suçlar içinde düzenlenen gizliliğin ihlali suçları (TCK m. 285) ile birçok hukuki değeri ve ceza muhakemesinin ideal bir biçimde sürdürülmesi için gereken temel ögeleri korunmaktadır. TCK m. 285 ile dört farklı suç tipinin düzenlendiği söylenebilir. Gizliliğin ihlali suçları ile suçsuzluk karinesinin ve bu bağlamda lekelenmeme hakkının, savunma hakkının korunması sıkı bağlantı içindedir. Suçsuzluk karinesi ile basın özgürlüğü arasında doğabilecek çatışmalar bakımından da bu suçlar önem taşımaktadır.
Gizliliğin ihlali suçları konusundaki önemli tartışmalardan biri aleniyetten ne anlaşılması gerektiğidir. Aksi görüşler olmakla beraber kanaatimce en uygun görüş aleniyetten kastın birçok kimse önünde ve birçok kimsenin öğrenmesi ile gerçekleştirilmiş olanı kabul eden görüştür. Buna göre aleniyetin mahal ile ilgisi bulunmamaktadır, dolayısıyla kamuya açık veya kapalı olması fark etmemektedir. Başka bir tartışma konusu ise somut veya soyut tehlike suçu nitelendirmesi yapma konusundadır. TCK m. 285/5’in somut tehlike suçu, m. 285/1,2,3 fıkralarının ise soyut tehlike suçu sayılması gerektiği yönündeki aksi görüşe rağmen kanaatimce bütün gizliliğin ihlali suçlarının soyut tehlike suçu sayılması tehlikenin oluşup oluşmadığının tespiti yönündeki güçlükler nedeniyle daha yerinde olacaktır.
Gizliliğin ihlali suçları, ceza muhakemesinin düzgün işlemesi ile basın özgürlüğü, savunma hakkı ve suçsuzluk karinesi arasında bir denge mekanizması görmektedir. Bu nedenle yorumlanış şekli oldukça önem taşımaktadır. Bu çalışmada suç tipindeki tartışmalı noktalara ve gizliliğin ihlali suçlarının suçsuzluk karinesi ile bağlantılı diğer hak ve özgürlükler bakımından önemine değinilecektir.
Gizlilik gizliliğin ihlali lekelenmeme hakkı suçsuzluk karinesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 3 |