Mobbing, iş ortamına negatif enerji salan baskı, yıldırma, sindirme amaçlı sistemli davranışlar bütünüdür. Bu özelliğiyle çalışan üzerinde bir dizi travmatik sonuçlar doğurması yanında, onun iş verimini de düşürmektedir. Kurumsal açıdan bakıldığında ise, mobbing, hem işgören hem de diğer çalışanlar açısından insan gücü kapasitesinin boşa harcanması nedeniyle kurumsal maliyeti artırmaktadır. Kurumsal bağlılığın azalması, yüksek işgücü devri, imaj kaybı ve çalışma ortamında yaratılan gerilim gibi sonuçlar da mobbingin psiko-sosyal maliyetidir. Mobbing özünde taraflar arasında bir tür çatışmadır. Ancak burada saldırgan; kötü niyetli, sistemli ve sürekli biçimde ‘takıntılı’ olduğu kimse ya da kimseleri ezme, psikolojik anlamda yok etme çabası içindedir. Bu özelliğiyle mobbing davranışları çok geniş bir yelpaze oluşturmakta ve kültürlere göre az çok değişiklik de gösterebilmektedir. Mobbing süreci saldırgan açısından mimleme, yoklama, şiddetlendirme, etiketleme ve sonuç alma olarak ortaya çıkmaktadır. Mağdur açısından ise bu süreç; alarm, algılama, direnme, direnç azalması ve tükenme biçimindedir. Mobbing ile mücadele çok yönlü olmadığında bunun önüne geçebilmek olası değildir. Buna göre dört boyutlu bir model öne çıkmaktadır. Bu boyutlar; kurumlar üstü mücadele, kurumsal mücadele, kişisel mücadele ile sivil toplum ve sendikal mücadeledir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 4-5 |