Anadolu, özellikle omurgalıların evrimsel
süreçlerinde Afrika, Avrupa ve Asya arasında bir köprü görevi gördüğü gibi, bu
süreçleri aydınlatabilecek fosilleri potansiyel olarak barındırmaktadır. Bu
kapsamda bakıldığında, ülkemizde yapılan memeli paleontolojisi çalışmalarının
ekseriyetle Paleojen Devrine ve en çok da Miyosen Devresine odaklandığı
görülür. Her ne kadar Senozoyik Zamanda yürütülmüş herhangi bir çalışma gerek Anadolu
gerek diğer coğrafyalar için çok önemli olsa da, Batı ülkeleriyle kıyaslandığı
zaman, özellikle Kuvaterner Devri faunasına ait çalışmaların az olduğu görülür.
Bu durumda memeli paleontolojisinin bir alt dalı sayılan küçük memeli
paleontolojisi çalışmalarının çok daha az olduğunu tahmin etmek zor olmaz.
70.
Türkiye Jeoloji Kurultayı Kuvaterner özel oturumunda, bu devri araştırma konusu
eden farklı bilim alanlarından biri olan küçük memeliler paleontolojisi
hakkında bir “durum değerlendirmesi” yapılmıştır ve eski çalışmalar ile günümüzdeki
eksikliklere değinilmiştir. Bu çalışmada ise, küçük memeli paleontolojisinin
Türkiye’deki Kuvaterner Bilimine katkılarının altını çizip, genel problemlere
dikkat çekerek geleceğe dair perspektifler sunmak amaçlanmıştır. Bunun için,
küçük memeli paleontolojisi hakkında temel bilgi ve işlevler değerlendirilmiştir.
Ayrıca, Türkiye’de omurgalı paleontolojisinin tarihine ve Kuvaterner Devriyle
ilgili olarak bugüne kadar yapılmış ve hala sürmekte olan bazı çalışmalara
kısaca değinildikten sonra bir yer bulduru haritasında ilgili lokaliteler
referanslarla birlikte gösterilmiştir.
Anatolia plays an important role as a bridge
between Africa, Europe and Asia for the evolutionary course of vertebrates. It
is potentially rich in fossil bearing deposits which would greatly serve to
contribute the understanding of vertebrate evolution. However, paleontological
research conducted in Turkey is mainly focused on Paleogene and Miocene deposits.
Although it is obvious that any studies of mammalian paleontology dealing with
any interval of Cenozoic in Anatolia is worthful because of its potential, one
must point out that Quaternary mammalian fauna is still not well known when
compared to European equivalent. In this manner, it is not difficult to
estimate how micromammalian paleontology is less dealt.
During
the 70th Geological Congress of Turkey, a special session was
dedicated to diverse trends of Quaternary research where many topics are
discussed within the scope of a veritable “state of the art” and perspective, including micromammal paleontology. The present study deals with some general
definitions and fields of application of micromammals (mostly rodents) besides a
short history of vertebrate paleontology in Turkey as well as brief summaries of
all conducted or ongoing studies on the Quaternary micromammalian fauna in
Anatolia. The latter is also displayed on a location map providing localities
and relevant references. The main motivation of this study is to underline the
potential contribution of micromammal paleontology to Quaternary research in
Turkey and to provide a perspective, despite of encountered problems.
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
---|---|
Bölüm | Makaleler - Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Yazım Kuralları / Instructions for Authors / http://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_yazim_kurallari.php
Etik Bildirimi ve Telif Hakkı Devir Formu / Ethical Statement and Copyrighy Form / https://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_telif_etik_formlar.php