Öz
Değerli ve Yarı Değerli Taşlar, ya da diğer bir ifadeyle süstaşları, doğada ender bulunuşları, dayanıklı olmaları ve bazı fiziksel ve kimyasal ayrıcalıkları nedeniyle diğer mineral ve kayaçların içinde özel bir yere sahiptirler. Süstaşları, insanoğlu var olduğundan beri, farklı kültürlerde, farklı anlamlar yüklenerek yaygın olarak kullanılmışlardır. Günümüzden yaklaşık 6000 yıl önce Mezopotamya’da bazı taşların sihirli olduğuna, Antik Yunan’da ametistin panzehir olduğuna inanılması, Mısır’da lapis lazulinin Hindistan’da jadeyitin kutsal sayılması süstaşlarına çeşitli anlamlar yüklenmiş olduğunu ve insanların geçmişten günümüze süstaşlarına özel ilgi duyduklarını göstermektedir.
Değerli ve yarı değerli taşların, kuyumculuk sanatı ile birleştirilip, bir metale montürlenmesiyle elde edilen takıların statü, güç ve zenginlik sembolü olarak farklı kültürlerde kullanımı, yalnızca Anadolu topraklarında değil, tüm dünyada yaygındır. Bazı değerli ve yarı değerli taşlar, aynı zamanda, süs eşyası olarak da kullanılmakta olup, insanların estetik-sanatsal anlayışının da bir göstergesi durumundadır. Bunların yansıra, değerli ve yarı değerli taşlar, çıkarıldığı bölge için ekonomik kaynak olarak katkı sağlayabilecek bir potansiyele de sahiptirler.
Doğal bir malzemenin, değerli ve yarı değerli süstaşı olarak değerlendirilebilmesi için, dayanıklılık, güzellik, nadirlik temel kriterleri yanında, aynı zamanda, taşınabilirlik, kesilebilme, parlatılabilme, ışık yansıtma, ışık kırma, bünyesinde safsızlıklar içermesi gibi bazı özellikleri de göz önüne alınması gereken unsurlardır. Değerli taşları, yarı değerli taşlardan ayıran kesin bir tanımlama bulunmamakla birlikte, geleneksel olarak, elmas, zümrüt, safir, yakut ve bazı inci türleri değerli taşlar kategorisinde, diğerleri ise yarı değerli taşlar kategorisinde yer almaktadır. Oysa günümüzde değerlilik tanımı, doğal taşa olan talep, moda gibi kavramlarla yere ve zamana bağlı olarak göreceli bir hale gelmiştir. Genel anlamda değerli - yarı değerli taşlar (süstaşları) denildiğinde jeolojik kökenli taşlar kastediliyorsa da, süstaşı kavramı bazı organik materyalleri (mercan, kehribar, inci gibi) ve gelişen teknolojinin bir sonucu olarak sentetik ve imitasyonları da içermektedir, ancak burada doğal olanlar ele alınmaktadır.
Değerli ve yarı değerli taşlar; yüksek sıcaklıktaki magmadan silikatların kristalleşmesiyle; metamorfizma yoluyla, yani yüksek ısı ve basınç koşulları altında kristalleşme veya yeniden kristalleşmesiyle; sulu çözeltilerden çökelmeyle, organik faaliyetlerle veya tüm bu etkenlerin çeşitli şekillerde birleşmesiyle oluşabilmektedir. Ayrıca bu birincil oluşumların, içlerinde bulundukları kayaçlardan aşınması, mekanik olarak bir yerde yoğunlaşma ve alüvyonlar içinde birikmesi ile de plaser olarak bulunabilirler. Bilinen yaklaşık 4000 mineral çeşidinden sadece %20 kadarı kıymetli ve yarı kıymetli taş olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’de “Değerli ve yarı Değerli Taşlar”, 3213 Sayılı Maden Kanunu’nda, 5 Haziran 2004 tarih ve 25483 Sayılı Kanun’la V. Grup Madenler olarak tanımlanmaktadır. Bu gurup madenler adı altında; Elmas, safir, yakut, beril, zümrüt, morganit, akuvamarin, heliodor, aleksandirit, agat, oniks, sardoniks, jasp, karnolin, heliotrop, kantaşı, krizopras, opal (irize opal, kırmızı opal, siyah opal, ağaç opal), kuvars kristalleri (ametist, sitrin, neceftaşı (dağ kristali), dumanlı kuvars, kedigözü, avanturin, venüstaşı, gül kuvars), turmalin (rubellit, vardelit, indigolit), topaz, aytaşı, turkuaz (firuze), spodümen, kehribar, lazurit (lapislazuli), diopsit, amozonit, lületaşı, labrodorit, epidot (zeosit, tanzanit), spinel, jadeit, yeşim veya jade, rodonit, rodokrozit, granat minarelleri (spesartin, grosüllar hessanit, demontoit, uvarovit, pirop, almandin), diaspor kristalleri, kemmererit gibi mineral ve bazı kayaçlar ile oltutaşı da yer almaktadır. Ayrıca kanunda, “Bu gruplarda yer alan madenlerin özellikleri ile bu maddede yer almayan bir maden grubunun tespitine ait esas ve usuller bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” ibaresini içeren ek bir madde de bulunmaktadır.
...