Amaç: Bu çalışma ile COVID-19 pandemisi öncesi ve pandemi sırasında radyoloji biriminde yapılan meme biyopsilerini değerlendirmek ve bu dönemlerdeki meme kanseri teşhislerini karşılaştırmak amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Mart 2020 öncesi ve sonrasındaki 2 yıl boyunca yapılan meme biyopsileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografi bilgileri, başvuru sebebi (tarama/tanısal), biyopsi tipi ve bölgesi, kitle boyutu, BI-RADS kategorisi ve patolojisi değerlendirildi. İstatistiksel analiz için ki-kare testi, bağımsız örneklem t-testi ve Mann-Whitney U testi kullanıldı.
Bulgular: Toplam 903 biyopsi hastasında ortalama yaş 51 (15-88) bulundu. Biyopsi sayısının pandeminin erken ilk 6 ayında düşüp hemen sonrasında, pre-pandemi döneminden de fazla olmak suretiyle, yükselmeye başladığı izlendi. Pandemi döneminde tarama başvuruları ile ilişkili biyopsi sayıları anlamlı olarak düşerken tanısal başvurularla gelen biyopsi sayılarının arttığı görüldü (p<0.05). Tanısal amaçlı en sık kullanılan görüntüleme yöntemi pandemi öncesi mamografi iken pandemi sonrası ultrason olmuştur (p<0.05). Biyopsi tipi, bölgesi, kitle boyutu, aksiller lenf nodu tutulumu ve patoloji sonuçlarında dönemsel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Sonuçlar: Erken pandemi döneminde meme biyopsisi sayısında izlenen ani düşüşe rağmen, hemen izleyen dönemde tarama ilişkili biyopsi sayısında azalma ve tanısal başvurulara bağlı yapılan biyopsi sayısında belirgin artış saptandı. Bu sebeple, olası kanser kanser yoğunluğunun önüne geçebilmek amacıyla kanser tarama programlarının sekteye uğramaması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Başkent Üniversitesi
KA22-271
Aim: This study aimed to evaluate breast biopsy procedures performed in radiology unit before and after COVID-19 pandemic initiation, and compare breast cancer diagnosis.
Material and Methods: Breast biopsies performed two years before and after March 2020 were retrospectively analyzed. Patient demographics, referral reason (screening/diagnostic), biopsy type and region, tumor size, BI-RADS category and pathology were evaluated. Statistical analysis was made using chi-square test, independent samples t-test and Mann-Whitney U test.
Results: Among 903 biopsies, the mean age was 51 (range 15 to 88 years). Biopsy volume decreased in the early six months of the pandemic, but accelerated soon after, with numbers even more than the pre-pandemic era. Screening intention on patient referral decreased significantly in the pandemic period, where diagnostic purposes arised (p<0.05). The prominent imaging modality used for diagnosis was mammography before pandemic and ultrasonography after pandemic (p<0.05). There was no statistical difference regarding biopsy type, biopsy region, tumor size, axillary lymph node invasion and pathology results by period.
Conclusion: Despite the sudden decrease of breast biopsy volume in the early pandemic, demand of screening reduced and diagnostic referrals increased dramatically afterwards . Therefore, the interruption of cancer screening programmes should be avoided to prevent cancer burden.
KA22-271
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | KA22-271 |
Yayımlanma Tarihi | 23 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 14 Sayı: 1 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.