Aim: We aimed to determine the antituberculosis drug susceptibility status in Mycobacterium tuberculosis complex isolates, considering that current drug resistance rates will be an important indicator of the prevalence of primary drug resistance in the future.
Material and Methods: All cases whose culture sample was taken with clinical suspicion of tuberculosis at Samsun Training and Research Hospital in the period between January 2018 and December 2023 and who had a positive result in at least one of the Acid-fast stain (AFS) and culture methods were included in the study.
Results: The average age of the patients was 54.5±18.5 (range: 17-93) and 398 (74.1%) were male. In the study, 77.3% of the samples were sputum and 15.8% were bronchoalveolar lavage. 474 (88.3%) of the isolates were M. tuberculosis complex. 49% of the samples were positive with the AFS method, 96.5% with Mycobacteria Growth Indicator Tube (MGIT), and 84.5% with Löwenstein-Jensen (LJ) medium. The resistance rates in the isolates were 10.6%, 2.8%, 1.1% and 7.0% for isoniazid, rifampicin, ethambutol and streptomycin, respectively. All isolates resistant to rifampicin were also resistant to isoniazid. The rate of multidrug-resistant isolates was found to be 2.8%. The single drug resistance rate was found to be 14.0%. It was determined that the resistance rates before the pandemic were significantly higher than during the pandemic period.
Conclusion: The resistance rates to isoniazid and streptomycin in M. tuberculosis complex isolates were around 10% and that the general resistance rates to primary anti-tuberculosis drugs decreased significantly during the pandemic period.
Amaç: Günümüz ilaç direnç oranlarının gelecekte birincil ilaç direncinin yaygınlığının önemli bir göstergesi olacağını göz önünde bulundurarak Mycobacterium tuberculosis kompleks izolatlarında antitüberküloz ilaç duyarlılık durumunu belirlemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Ocak 2018-Aralık 2023 tarihleri arasında klinik tüberküloz şüphesiyle kültür örneği alınan, asido-rezistan boyama (ARB) ve kültür yöntemlerinden en az birinde pozitif sonuç veren tüm olgular çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 54,5±18,5 (aralık: 17-93) olup 398'i (%74,1) erkekti. Çalışmada örneklerin %77,3'ü balgam, %15,8'i ise bronkoalveolar lavajdan oluştu. İzolatların 474'ü (%88,3) M. tuberculosis kompleksi idi. Örneklerin %49'u ARB yöntemiyle, %96,5'i Mycobacteria Growth İndikatör Tüp (MGIT) ve %84,5'i Löwenstein-Jensen (LJ) kültür yöntemiyle pozitifti. İzolatlardaki direnç oranları izoniazid, rifampisin, etambutol ve streptomisin için sırasıyla %10,6, %2,8, %1,1 ve %7,0 idi. Rifampisine dirençli izolatların tamamı aynı zamanda izoniazide de dirençliydi. Çoklu ilaca dirençli izolatların oranı %2,8 olarak belirlendi. Tek ilaca direnç oranı %14,0 olarak belirlendi. Pandemi öncesindeki direnç oranlarının pandemi dönemine göre ciddi oranda yüksek olduğu belirlendi.
Sonuçlar: M. tuberculosis kompleks izolatlarında izoniazid ve streptomisine direnç oranlarının %10 civarında olduğu ve pandemi döneminde birincil anti-tüberküloz ilaçlara karşı genel direnç oranlarının önemli ölçüde azaldığı görüldü.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Mikrobiyoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 15 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2149-8296
The content of this site is intended for health care professionals. All the published articles are distributed under the terms of
Creative Commons Attribution Licence,
which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited.