Giriş: Kesitsel bir araştırma olarak tasarlanan bu çalışmanın amacı, hekimlerin defansif tıp uygulamalarına yönelik tutumlarını değerlendirmek ve defansif tıp uygulamalarını sosyo-demografik değişkenler açısından incelemektir.
Yöntem: Aksaray il merkezindeki kamu kurumlarında çalışan toplam 219 hekim araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiş ve araştırmaya katılmayı kabul eden 140 hekim araştırma kapsamına alınmıştır. Veriler, pratisyen hekimler, aile hekimleri, uzman hekimler ve akademisyen hekimlerden yüz yüze görüşme tekniğiyle toplanmıştır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları, hekimlerin demografik ve sosyokültürel özelliklerini içeren kişisel bilgi formu ve Defansif Tıp Uygulamaları Tutum Ölçeği'ni içermektedir. Toplanan veriler, SPSS 25.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Katılımcıların %55'i defansif tıp kavramını duyduğunu, ancak %69.3'ü kavramın içeriğini yeterince bilmediğini belirtmiştir. Ayrıca, katılımcıların %80.7'si malpraktis davalarının hekimlik pratiğini etkilediğine inanmakta ve %90.7'si malpraktis davalarında bir artış olduğunu düşünmektedir. Pozitif ve negatif defansif tıp alt boyutlarına ait ifadelerin ortalamaları sırasıyla 3.38±0.60 ve 3.19±0.99'dur, bu da hekimlerin defansif tutum eğilimine sahip olduklarını göstermektedir.
Sonuç: Hekimlerin malpraktis davalarından korunmak amacıyla sıkça defansif tıp uygulamalarına başvurduğu görülmüştür. Bu davranışların cinsiyet, ünvan, çalışılan birim, hekimliği seçme nedeni, yaş, mesleki tecrübe ve kurumda çalışma yılı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterdiği belirlenmiştir. Hekimlerin defansif tıp uygulamalarına yönelmeleri hastalara fayda sağlamamakta bu konuda bilinçlendirilmeleri önerilmektedir. Hekimlerin iş yükü ve hekim başına düşen hasta sayısı azaltılmalıdır.
Introduction: The aim of this cross-sectional study is to evaluate physicians' attitudes regarding defensive medicine practices and to investigate defensive medicine practices in terms of socio-demographic variables.
Method: Research population was all of the 219 physicians working in public institutions in Aksaray city center. Although the entire population was aimed to be reached, 140 physicians agreed to participate. Data were collected from general practitioners, family physicians, specialist physicians and academic physicians by face-to-face interviews. Data collection tools used in the study include a personal information form containing demographic and sociocultural characteristics of physicians and the Defensive Medicine Practices Attitude Scale. The collected data was analyzed using the SPSS 25.0 package program.
Findings: More than half (55%) of the participants stated that they had heard of the concept of defensive medicine, but 69.3% stated that they did not know enough about the content of the concept. Additionally, 80.7% of the participants believe that malpractice lawsuits affect medical practice and 90.7% think that there is an increase in malpractice lawsuits. The averages of the statements regarding the positive and negative defensive medicine sub-dimensions are 3.38±0.60 and 3.19±0.99, respectively, which shows that physicians tend to have a defensive attitude.
Conclusion: It has been observed that physicians frequently resort to defensive medicine practices in order to protect themselves from malpractice lawsuits. It has been determined that these behaviors vary depending on factors such as gender, job title, unit of study, reason for choosing medicine, age, professional experience, and years of working in the institution. Physicians turning to defensive medicine practices does not benefit patients, and it is recommended that they be made aware of this issue. The workload of physicians and the number of patients per physician should be reduced.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orijinal Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Sağlığın ve birinci basamak bakımın anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunacak yeni bilgilere sahip yazarların İngilizce veya Türkçe makaleleri memnuniyetle karşılanmaktadır.