Objective: The main objective of the occupational health and
safety is to protect the health of the employees and to ensure a safe and
healthy environment. The aim of this
research is to assess the knowledge, attitude and behaviors of the hospital
staff with regard to the occupational health and safety. Methods: The universe of the cross-sectional study was consisted
of the staffs of Karabuk Training and Research Hospital. A questionnairre
consisting 4 sections and 23 questiones was used to assess the demographical
characteristics, usage of Personal Protective Equipments (PPE), trainings of occupational health and safety,
occupational accident which they experienced, by face to face interview with
the staff who accepted to include into the study between 01.05.2015-31.05.2015.
Besides the frequencies and percentage distributions, chi square
analysis was used for the evaluation of associations between variables. Results:
The universe of the study was consisted of 140
student intern and 910 of 1489 staffs who gives care and who has direct contact
with the patient at the period that the study conducted in Karabuk Training and
Research Hospital. 532 of 1050 (%50.6) person accepted to include into the
study. The 44.9% of the
participants were nurses, 45.5% of them were working in inpatient clinics. 88.9% of them were knew which PPE they would
use in their study unit, 93.6% of them noted that PPE usage is necessary, 93.6%
have no problem providing PPE, 84% noted
that they use PPE in necessary conditions and times. 52.8% of staff who did not use PPE were
noticed that they did not use because of workload. 94.1% of participants it was
necessary to give Occupational Health and Safety
trainings. 33% of the participants have
occupational accidents but only 32% have given notification about it. The
most seen occupational accident was piercer and
sharp object injury (68.8%). 36.9% of the staff whom experienced
occupational accident were noticed unsafe behaviour of employee as the reason
of accidents. Occupational accidents were seen mostly in inpatient clinics
(p=0.0001), and mostly among nurses (p=0.001). The rate of notification
accidents was high among nurses (p=0.04). Conclusion: Even
though the knowledge of the participants is sufficient, this has not been
reflected on their attitudes and behaviors. It may cause a change of behavior
and attitude in the employee providing that trainings are conducted in line
with the education level of the employees, supported with visual elements in
the working environment and supported by the management and followed up.
İş sağlığı ve güvenliğinin temel amacı, çalışanların sağlıklarını korumak,
güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışmalarını sağlamaktır. Bu araştırmada,
hastane çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bilgi, tutum ve
davranışlarını değerlendirmek amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel tipteki
araştırmanın evreni, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarından
oluşturulmuştur. Katılımcıların demografik bilgilerini, kişisel koruyucu
donanım (KKD) kullanımını, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini ve uğradıkları
iş kazalarını saptamak amacıyla, 4 bölüm ve 23 sorudan oluşan anket formu,
01.05.2015-31.05.2015 tarihleri arasında, çalışmaya katılmayı kabul eden
çalışanlarla yüz, yüze görüşmelerle doldurulmuştur. Değişkenlere ait frekans ve
yüzdesel dağılımların yanında, değişkenler arasındaki ilişki ki-kare analizi
ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışma evreni, çalışmanın
yapıldığı dönemde Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, hizmet veren
1489 personel içinde direk hastayla temas eden 910 kişi ve staj yapan 140
öğrenciden oluşturulmuştur. Toplam 1050 kişiden, 532’si (%50.6) kişi çalışmaya
katılmayı kabul etti. Çalışma grubunun %44,9’u hemşirelerden
oluşmaktaydı, % 45,5’i servislerde çalışmakta idi. Katılımcıların %88,9’u
çalıştığı birimde hangi KKD’leri kullanması gerektiğini bilmekteydi, %93,6’sı
KKD kullanımın gerekli olduğunu, %93,6’sı KKD’lerin ulaşılabilir ortamda
bulunduğunu, %84’ü KKD’leri kullanılması gereken yer ve zamanlarda kullandığını
belirtmiştir. KKD’leri kullanmayanların %52,8’i iş yerindeki yoğunluktan dolayı
kullanmadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların %94,1’i İSG kanunu ile ilgili
eğitim verilmesinin gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcılardan %33,1’i
iş kazası geçirmiş olup, sadece %32,4’ü bildirim yaptığını belirtmiştir. En sık
karşılaşılan iş kazası, kesicidelici alet yaralanması olarak tespit edilmiştir
(%68,8). İş kazası geçirenlerin %36,9’u, kazaların nedeni olarak çalışanın
güvenli olmayan davranışını göstermiştir.
İş kazalarının, en sık servislerde (p=0,0001) ve hemşirelerde (p=0,001)
olduğunu göstermektedir. Hemşirelerin iş kazasını bildirme oranları daha
fazlaydı (p=0,04). Sonuç: Katılımcıların, iş kazasından
korunma yöntemleri konusunda bilgili olmalarına rağmen, sahip oldukları
bilginin uygulama ve davranışa yansımadığı görülmüştür. Bu da eğitim sisteminin
sadece bilgi veren durumdan çıkartılıp, tutum ve beceri odaklı olarak
değiştirilmesi gerekliliğini göstermektedir.
Bölüm | Orijinal Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 10 Sayı: 4 |
Sağlığın ve birinci basamak bakımın anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunacak yeni bilgilere sahip yazarların İngilizce veya Türkçe makaleleri memnuniyetle karşılanmaktadır.
Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care © 2024 by Aile Hekimliği Akademisi Derneği is licensed under CC BY-NC-ND 4.0