Introduction: Cancer is an important public health problem. The aim of this study is to develop strategies for fighting against cancer by determining the attitudes of women who applied to cancer screening unit, their screening status and the factors contributing to their screening. Methods: This descriptive, cross-sectional study was carried out with 200 women, who applied to the Cancer Department of District Health Directorate and accepted to participate in the study. A 20-question survey was applied to the women after obtaining their consent in order to evaluate their cancer screening status. Results: Of the participants, the mean age was 44,17 ± 8,93 years, 93% were married and the majority were housewives (61%). 40.5% have at least one chronic disease. 82 of people (41%) have family members diagnosed with cancer. 86 people who did not have cancer screening answered "I didn't know" (25.6%), "My age was not suitable for screening" (25.6%), "I did not have the opportunity"(20.9%) and "I was afraid"(11.6%). 74.5% of the patients were referred to the family physician for new-onset short-term disease, 65% of them for continuous medication use, and 41% of them for general examination. 51.5% of the women were directed to screening by the family physician, 23% by the midwife / nurse and 14% by other physicians. 58.5% of women stated that they had cancer screening because family physician / midwife / nurse directed and 31% wanted it for control purpose. Conclusion: Screening rates will increase significantly, if people will be informed about cancer screening, and especially by physicians. By strengthening the relationship between family physicians and individuals, hesitatings for screening can be eliminated.
Giriş: Kanser, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kanser tarama birimine başvuran kadınların kanser taramasına bakışları, tarama yaptırma durumları ve yaptırmalarına katkı sağlayan faktörler araştırılarak, kanser ile mücadelede hedefe yönelik stratejilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel bu çalışma, İlçe Sağlık Müdürlüğü Kanser Birimi’ne başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden 200 kadın ile yürütülmüştür. Kanser taraması ile ilgili durumlarının değerlendirilmesi amacıyla, 20 soruluk bir anket, onamları alınarak bireylere uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 44,17 ± 8,93 , %93'ü evli olup çoğunluğunu ev hanımları (%61)oluşturmaktadır. %40,5'inde en az bir kronik hastalık mevcut bulunmuştur. 82 kişinin (%41) ailesinde, kanser tanısı alan kişi .bulunmaktadır. Kanser taraması yaptırmayan 86 kişinin %25,6'sı "Bilmiyordum-Haberim yoktu", %25,6'sı "Yaşım taramaya uygun değildi", %20,9'u "Fırsatım olmadı", %11,6'sı ise "Korkuyordum" cevaplarını vermiştir. Aile hekimine başvurular %74,5 yeni başlayan-kısa süreli hastalık için, %65 sürekli kullandığı ilaçları yazdırmak için ve %41 genel muayene amaçlı olarak geldiği tespit edilmiştir Kadınların %51,5'i aile hekimi tarafından, %23'ü ebe/hemşire tarafından, %14'ü ise başka hekimler tarafından taramalara yönlendirilmiştir., %58,5'i taramayı aile hekimi/ebe/hemşire yönlendirmesi nedeniyle, %31'i ise kendisi kontrol amaçlı istediği için yaptırdığını belirtmişlerdir. Sonuç: Kişilerin kanser taramaları hakkında bilgilendirilmesi ve özellikle hekimler tarafından yönlendirilmesi ile tarama oranları değerli şekilde artacağı düşünülmektedir. Aile hekimi ile bireyler arasındaki ilişki güçlendirilerek taramalara yönelik çekinceler ortadan kaldırılabilir.
Giriş: Kanser, önemli bir halk sağlığı
sorunudur. Kanser tarama birimine başvuran kadınların kanser taramasına
bakışları, tarama yaptırma durumları ve yaptırmalarına katkı sağlayan faktörler
araştırılarak kanser ile mücadelede hedefe yönelik stratejilerin geliştirilmesi
amaçlanmıştır.
Yöntem: İlçe
Sağlık Müdürlüğü Kanser Birimi’ne başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul eden
200 kadın ile çalışma yürütüldü. Kanser taraması ile ilgili durumlarının
değerlendirilmesi amacıyla 20 soruluk bir anket, onamları alınarak bireylere
uygulandı.
Bulgular: Çalışmaya katılanların %93'ü evli, çoğunluğu ev hanımı (%61) idi.
%40,5'inde en az bir kronik hastalık mevcuttu. 82 kişinin (%41) ailesinde
kanser tanısı alan kişi vardı. Kanser taraması yaptırmayan 86 kişinin %25,6'sı
"Bilmiyordum-Haberim yoktu", %25,6'sı "Yaşım taramaya uygun
değildi", %20,9'u "Fırsatım olmadı", %11,6'sı ise
"Korkuyordum" cevaplarını verdi. Aile hekimine başvurular %74,5 yeni
başlayan-kısa süreli hastalık için, %65 sürekli kullandığı ilaçları yazdırmak
için ve %41 genel muayene amaçlı idi. Kadınların %51,5'i aile hekimi
tarafından, %23'ü ebe/hemşire tarafından, %14'ü ise başka hekimler tarafından
taramalara yönlendirilmiş, %58,5'i taramayı aile hekimi/ebe/hemşire
yönlendirmesi nedeniyle, %31'i ise
kendisi kontrol amaçlı istediği için yaptırdığını belirtti.
Sonuç: Kişilerin kanser taramaları hakkında
bilgilendirilmesi ve özellikle hekimler tarafından yönlendirilmesi ile tarama
oranları değerli şekilde artacaktır. Aile hekimi ile bireyler arasındaki ilişki
güçlendirilerek taramalara yönelik çekinceler ortadan kaldırılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | Orijinal Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 14 Sayı: 2 |
Sağlığın ve birinci basamak bakımın anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunacak yeni bilgilere sahip yazarların İngilizce veya Türkçe makaleleri memnuniyetle karşılanmaktadır.
Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care © 2024 by Aile Hekimliği Akademisi Derneği is licensed under CC BY-NC-ND 4.0