Bu makale, uzun yıllardır Ehli Hakklar hakkında yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Çalışmanın verileri Sahne, Kirmanşah ve Tahran’daki Ehl-i Hakk topluluklarından elde edilmiştir. Özellikle Şah Hayasi ve Ateş Beği hanedanı ve cemine bağlı topluluklardan veri elde edilmiştir. Farklı zamanlarda farklı bölgelerde Ehl-i Hakk’ın farklı hanedanlarına bağlı toplulukların cem ve manevi meclislerine katılınarak gözlem ve görüşmeler yapılmıştır. Yanı sıra kelamların yer aldığı Serencam veya Daftarlardaki bilgilerden de istifade edilmiştir. Cemlerde icra edilen Tanbur ve makamlarına dair Ehl-i Hakk inançlarına yönelik geniş ve etraflıca izahlar hem alandan hem de metinlerden derlenmiştir. Ehl-i Hakklarda Tanbur ve kelamlar; cem ve manevi meclislerinin kuruluşunu sağlayan ilkeleri içlerinde barındırmaktadır. Her bir Tanbur makamı bir tecelli ile yine her bir düzen veya akort da hanedanların zuhuru ile bağlantılıdır. Bu aynı zamanda insanın yeryüzündeki hakikat mertebelerine erişindeki aşamaları anlatır, tanbur ve kelamlar bunun gerçekleşmesinde de yardımcı olduğu gibi, insanın geçtiği mertebeler için de kılavuzluk yapmaktadır.
This article is based on frequent attendance at Ehli Haq assemblies (cem) between the years 1972 and 1992, particularly among the communities of Sahne, Kermanshah and Tehran belonging to the Shah Hayasi and Ateş Begi families (khandan). The descriptions of how the rituals take place are informed by reference to the sacred texts Serencam or Daftar in order to bring out their deeper meanings. Overall, the cem is not only a devotional assembly which follows precise rules, but above all a way of attracting the presence of elevated souls, of essences (zat) which manifested themselves in a time that has become mythical: The Forty, the Seven, the theophanies (like Ali and Soltân). The cem are led by bards (kelamhan) who sing litanies (zikr, kelam) to the accompaniment of the tanbur lute which is highly respected. The repertoire includes makam which bear the name of the great saints Ehl-i Haq, and are rarely performed for a secular audience. In certain cems, music and songs induce ecstatic states and an atmosphere which gives full meaning to the notion of “sacred”.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.