Sünnî-Şiî ayrışması başta olmakla dinî akımlar ve mezhepler arasındaki bölünme İslam dünyasında rekabet, çekişme ve çatışmalara neden olmuştur. Ayrışma ve bölünmeler İslam’ın tarih sahnesine çıktığı dönemden başlamış olup itikadî, fikrî ve siyasi boyutları ile dikkat çekmiştir. Sünnî çoğunluk ve Şiî azınlıktan oluşan İslam dünyasındaki çatışmalar bununla sınırlı kalmamış, zamanla mezhepler içinde ortaya çıkan yeni akımlar bu görüntüyü daha karmaşık hale getirmiştir. İslam dünyasındaki çalkantı ve çekişmeler duraksamadan, neredeyse kesintisiz bir şekilde günümüze kadar devam etmiştir. İslam aleminin önemli bir parçasını teşkil eden Türk dünyası da bu ayrışmalardan nasibini almıştır. 16. yüzyılda I. Sah İsmail’in önderliğinde siyasi ve askerî güç olarak şekillenen Safevî devletinin tarih sahnesine çıkması bu anlamda ciddi bir kırılma noktasıdır. Askeri önder, ozan ve mürşit olmanın yanı sıra kendisine kutsiyet atfedilen I. Şah İsmail’in manevi kişiliği kısa sürede beşerî güç kazanmasına yol açarken Anadolu Türkmanları üzerinde de etkisini göstermiştir. Bu gelişmeleri bir tehdit olarak gören Sultan Yavuz Selim Safevîlere savaş açmayı tek çare olarak görmüştür. Türk tarih yazınında Kızılbaşlık-Sünnîlik çekişmesini objektif bir bakış açısıyla değerlendirmek her zaman zor olmuştur. Günümüzde, bahse konu olan ayrışma ve çatışmanın inanç temelli oluşundan ziyade siyasi ve iktisadi faktörlerden kaynaklandığını ortaya koyan sağduyulu bir bakış açısına, ayrıca tarafsız bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Her ne kadar siyasi ve ideolojik kalıplara çerçevede yazılmaya mahkûm edilse de Sovyet şarkiyatçılarının Safevî tarihine dair çalışmaları ilgi çekicidir; zira pek çok araştırmada, bahsi geçen konu birincil kaynaklar üzerinden, siyasi, sosyal, dini ve kültürel açıdan ve bütüncül bir boyutta incelenmiştir. Bu şarkiyatçılardan birisi ünlü tarihçi Nikolay Dmitriyeviç Mikluho-Maklay’dır. Yazarın 15-16. yüzyıllarda İran’da Şiîliğin içtimaî karakterini ele alan makalesinde Safevî devletinin ortaya çıkışı, Kızılbaşların iktidara gelişi ve I. Şah İsmail’in din siyaseti irdelenmiştir. Bu siyasetin başarılı olması için kullanılan baskı ve şiddet söz konusu makalede öne çıkan konular arasındadır. Yazarın, bahsi geçen makale yer alan görüş ve tespitleri günümüzde alan literatüründe yer alan çalışmalar üzerinden yorumlanmıştır.
The schism between Sunni and Shia Islam, along with other religious currents and sects, has led to competition, strife, and conflicts within the Islamic world. These divisions began to emerge from the moment Islam appeared on the historical stage, characterized by their doctrinal, intellectual, and political dimensions. The conflicts are not limited to the majority Sunni and minority Shia demographics but have grown more complex over time with the emergence of new movements within these sects. The turmoil and disputes in the Islamic world have continued almost without interruption to the present day. These divisions have also affected the Turkic world, a significant part of the Islamic realm. The rise of the Safavid state in the 16th century under the leadership of Shah Ismail I as a political and military force marks a significant turning point. Besides being a military leader, poet, and spiritual guide, Shah Ismail I was revered as a divine figure, which rapidly enhanced his influence, notably among the Anatolian Turkomans. Sultan Selim I perceived these developments as a threat and saw war against the Safavids as the only solution. In Turkish historical writing, objectively assessing the conflict between Kizilbash and Sunni factions has always been challenging. Today, there is a need for a sensible perspective that recognizes that these divisions and conflicts stem more from political and economic factors rather than solely religious beliefs. Although constrained by political and ideological frameworks, the Soviet orientalists’ studies on Safavid history are compelling; they comprehensively examine the discussed topic from primary sources in political, social, religious, and cultural dimensions. Among these orientalists is the renowned historian Nikolay Dmitriyevich Mikluho-Maklay. His article examines the socio-political character of Shi’ism in 15th-16th century Iran, focusing on the emergence of the Safavid state, the rise of the Kizilbash, and Shah Ismail I’s religious policies. The use of oppression and violence to ensure the success of these policies is a prominent theme in his writings. The views and findings in the article have been interpreted through contemporary studies in the field.
Oriental studies Safavids Mikluho-Maklay Shi’ism Sunnism (.).
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2024 |
| Kabul Tarihi | 7 Haziran 2024 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 114 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi'nde yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International lisansı ile lisanslanmıştır.