Bireylerin topluma aidiyetini sağlayan, toplumu birbirine kenetleyen, bu kenetlenmenin ortak paydasını oluşturan çeşitli unsurlar hem kültürel belleği, hem de bu belleğin pratiğe yansımalarını meydana getirmektedir. Kültürel belleği oluşturan etmenler (sembol, kod vs.) ve onun yorumlanması noktasında mitler; uygulama evreninin oluşturulması hususunda ise ritüeller performanslardaki kolektif paylaşımın en etkili unsurları olarak görülmektedirler. Bu iki unsur hem bireyden topluma, hem de toplumdan bireye uzanan düşünce ve pratik evrenini yaratmakta; Alevîlik-Bektaşîlik öğretisi içinde ise toplumu inanç, müzik gibi yapıyı oluşturan pek çok hususta, düşünce ve pratik evreninde buluşturmaktadır.
Alevî-Bektaşî inanç sistemi içerisinde cemler hem evrenin (gezegenlerin dönüşü, birbiriyle münasebetleri vs.) fiziksel tezahürünün, hem de düşünceden pratiğe aktarılan varoluşun ve süreğenliğin en etkili ritüelleridir. Alevî-Bektaşî öğretisinin kutsalları- ki ‘kutsal’ öğreti içerisinde sırra karşılık gelebilmektedir- bu ritüeller içerisinde aktarılmakta; bu sayede, kutsallık bilinci kolektif bir paylaşıma dönüşmektedir. Bu paylaşım içerisinde iki önemli ve etkin hizmet postu dedelik/analık ve zâkirliktir. Zâkir, sırrı bulunulan yeri ve zaman dilimini kutsal kılarak müzikle birlikte zikreden hizmet postu temsilcisidir. Zâkir bu sayede, kültürel belleği de geçmişten geleceğe nakletmektedir. Diğer taraftan bugün müzikal alanda etkin olan popüler kültür gerçeği, güncelde zâkirlik ile ilgili algının sorgulanmasını mümkün kılmaktadır. Bu çalışmada zâkirlik geleneksel ritüel evreni ve popüler kültür etkisi açısından incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 101 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.