Modernleşmenin Avrupa’da ve Asya’da yaygınlaştığı bir dönemde Osmanlı İmparatorluğundada siyasi, askerî, dinî, ekonomik ve kültürel hayatın hemen her alanında ciddi değişimve dönüşümler yaşanmaya başlanmıştır. Modernleşme, Osmanlı İmparatorluğu’ndamerkezîleşme ve tekelleşme diye tabir edebileceğimiz bir süreci doğurmuştur. Sonuçta devlet,pek dağınık duran dinî ve tasavvufi zümreleri resmî İslam’ın inanç, zihin ve kültür dünyasındabuluşturarak ve eriterek birbirine eklemlenmiş, kenetlenmiş homojen bir Müslüman toplumoluşturmak için eğitim ve kültür politikalarını işe koşmuştur. Aslında bu uzun soluklu eğitimve kültür politikaları, devletin zaman zaman uyguladığı yıpratıcı ve daha problemli sonuçlardoğurabilen aktivist eylemlerinden daha etkili sonuçlar doğurmuş görünmektedir. İşte buçalışma resmî ideoloji ile problemli durumu bu dönemde daha marjinal bir hal almış olanBektaşi ve Kızılbaş çevrelerin söz konusu politikalar yoluyla dönüştürülmesi çabalarınadikkat çekmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu politikaların, mekteplerin yaygınlaştırılması,çeşitli kurumlarda görev yapan ulemanın işe koşulması, yeni açılan mekteplerde okutulacakeserlerin telifi ile söz konusu muhalif çevrelerin inanç ve zihin dünyasını yansıtan kitap, risalevb. yayınların yasaklanması, toplatılması gibi çok yönlü yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
During a period when modernization widespread in Europe and Asia, severe changes and trans-formations started to be experienced in almost every area of political, military, religious, economic and cultural life in Ottoman Empire as well. Modernization led to a process which may be called centralization and monopolization in Ottoman Empire. Ultimately, causing religious and mystical communities standing quite scattered to get together and melting them in the faith, mental and cultural world of official Islam, the state exercised the educational and cultural policies to shape up a homogenous Muslim society articulated, interlocked to each other. In fact, these long – term educational and cultural policies appear to have led to consequences more effective than activist actions which might generate tiresome and more problematic outcomes the state exercises from time to time. Here, this study has been drawn up in order to draw attention to the efforts of converting the problematic situations with the official ideology regarding Bektashi and Kizilbash environments that turned into a more marginal status in this period through said policies. It is understood that these policies were carried out in multidirectional way by the dissemination of schools, employment of scholars who served in various institutions, copyrights of the works to be employed at the schools to be newly opened and banning and recall of publications such as the books, brochures etc. reflecting belief and mental world of the related opponent environments
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 76 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.