Türk tasavvuf şiirinin Yunus Emre’den sonra en büyük temsilcilerinden biri olarak kabuledilen Niyâzî-i Mısrî, 1618’de Malatya’nın Soğanlı Köyü’nde doğmuş ve 1694 yılında LimniAdası’nda Hakk’a yürümüştür. Niyâzî-i Mısrî Hazretlerinin Malatya’da başlamış olan eğitimhayatı, Irak ve Mısır dâhil olmak üzere geniş bir coğrafyayı kapsamıştır. Hakeza tasavvufi hayatıda Halvetilikten Kadiriliğe kadar birden çok tasavvufi zümrelere intisap etmesiyle şekillenmiştir.Tasavvuf eğitiminin bir bölümünü Mısır’da almış olması nedeniylede “Mısrî”mahlasıyla anılmıştır. Tasavvufi görüşleriyle yaşadığı çağı aşabilmiş bir mutasavvıf olan MısrîHazretleri, Osmanlı Devleti’nin idarecilerinin de dikkatlerini kendi üstünde toplayabilmiştir.Ancak bunun pekte olumlu neticeler doğurmadığını, Niyâzî-i Mısrî Hazretlerinin sürgünlerdegeçen yıllarından anlayabiliyoruz. O, övgüyle bahsettiği ve uğrunda sürgünler gördüğüHz. Muhammed s.a.v. ’e ve O’nun kutlu Ehl-i Beyt’ine “aşk” ve “sıdk” ile bağlanmayı terketmemiştir. İşte bu çalışma, İrfân Sofraları’nın da sahibi Hz. Pir Niyâzî-i Mısrî’nin gönül dünyasındanEhl-i Beyt’e duyduğu “muhabbet”ten damlaları ve tasavvuf sofrasından lokmalarıbilimsel zemine taşımayı amaç edinmektedir.
Niyazi-i Mısrî, who is considered as the greatest representatives of Islamic mysticism after Yunus Emre, was born in Soğanlı village of Malatya in 1618 and passed away in Limni Island in 1694. Niyazi-i Mısrî’s educational life, which began in Malatya, spreaded over a wide geography, containing Iraq and Egypt. His mystic life was formed by initiating joining several mystical goups from Kadirî to Halvetî dervish orders. Niyazi-i Mısrî, who managed to pass over the century with his mystical points of view, was able to interest governors of Ottoman empires, too. But we can understand from his exhile years that the interest he had cought didn’t cause positive results at all. He never lost his faithfulness with love Aşk and Faith Sıdk to Prophet Mohammad, he mentioned him with praise and exiled for the sake of him, and his family members Ahl-el Bayt . This study aims at presenting the fondness Muhabbet-Deep Love drops from the love that Hz. Pir Niyazî-i Mısrî felt for Ahl-al bayt and from the Sofra low round dining table of İslamic Mysticism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 76 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.