Ad, sadece bireyin değil ailenin, topluluğun, toplumun ve kültürün de tanımlayıcısıdır. Bireylerin isimleriyle müsemma oldukları ve aynılaştıkları düşüncesiyle bu çalışmada, günümüzde Alevi ve Bektaşi topluluklarında ad verme tutumunun yorumlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın temel bakış açısına göre isim kişiyi, kişi de ismi tamamlamaktadır. Bununla birlikte isim hem bireysel, hem de toplumsaldır. Birey tarafından taşınan isim aslında buzdağının görünen kısmıdır; diğer kısmında geçmişten günümüze çeşitli toplumsal deneyimlerin derinliği bulunabilmektedir. Dolayısıyla birey isimleri, tıpkı gelenekler gibi kültüreldir. Her toplum ve topluluğun kendine has isimlendirme tercihi bulunabilmektedir. Çalışmasının araştırma evreni İstanbul olup, araştırma örneklemi Avrupa yakasında ikamet eden 18 yaş ve üstü 224 Alevi kadın ve erkekten meydana gelmektedir. Araştırma tekniği kapalı uçlu sorulardan oluşan yapılandırılmış bir anketten ibaret olup, elde edilen veriler SPSS veri analizi ardından yorumlayıcı yaklaşımla tartışılmıştır. Türk kültüründe ailelerin çocuklarına dini kaynaklı, ardından tanınmış/sevilen kişi odaklı ve/veya manasında hoşluk taşıyan isim vermeleri, tesadüfi değil toplumsal hafızanın bir tercihi olabilmektedir. Toplumumuzun önemli bir parçası olan Alevi ve Bektaşi toplulukların da kendi geleneksel anlayışları üzerinden çocuklarına isim verdikleri ve bunu toplumun diğer kesimleriyle uyumlu bir ilişki sağlamasına özen gösterdikleri anlaşılır. Alevi ve Bektaşi toplulukların Ehli Beyt isimlerini kullanmayı tercih ettikleri gibi doğadan esinlenerek verilen isimlere de önem verdikleri anlaşılır. Çalışılan grubun isim verme hiyerarşisinde erkek egemen bir anlayış bulunsa da, kentleşmeyle birlikte kadınların fikirlerinin de öneme alındığı anlaşılır.
The name is not only an identifier of the individual but also of the family, community, society and culture. In this study, it is aimed to interpret the attributional attitudes of contemporary Alevi and Bektashi communities with the idea that names have influence on the behaviors of the individuals. The basic point of the study is that the name completes the person and the person completes the name. However, the name is both individual and social. The name of the individual is actually the visible part of the iceberg; on the other part there exists a deeper level which reflects all experiences of society from past to present. Therefore, individual names are cultural, just like traditional. Each community and society may have a unique name. The universe of this study is Istanbul and the research sample consists of 224 people male and female who are over 18 years old. The research technique consisted of a structured questionnaire consisting of closed-ended questions and the data were analyzed with SPSS. In Turkish culture, it is not a coincidence but a preference of social memory that families give their children respectively religious/well-known/loved person-oriented names. It is understood that the Alevi and Bektashi communities, which are an important part of our society, have given names to their children through their own traditional understanding and that they pay attention to ensure a harmonious relationship with the rest of the society. Alevi and Bektashi communities prefer to use the names of Ehli Beyt as well as of giving importance to the names inspired by nature. Although there is a male-dominated understanding in the naming hierarchy of the studied group, it is understood that women’s ideas are also important with urbanization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 90 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.