Bu çalışmada, Türk edebiyatının önemli yapı taşlarından biri olan, başta Anadolu olmak üzere geniş bir coğrafyada tanınan, yaşamı ve kişiliğiyle halkın dilinde efsaneye dönüşmüş ve Alevi-Bektaşi edebiyatının, Alevilerce ulu sayılan yedi büyük şairinden biri olan Pir Sultan Abdal’ın şiirlerindeki “Turna” motifi üzerinde durulacaktır. Anadolu'daki yaygın anlayışa göre turnalar saflığın, bereketin, mutluluğun, temizliğin, vefânın, sabrın, özgürlüğün simgesi olarak görülmektedir. Bu nedenle turnanın; halk hikâyelerinde, halk ve divan şiirinde, türkülerde, Alevî-Bektaşî inançlarında ve edebiyatında, önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle kutsal kabul edilen bu kuş, Alevî-Bektaşî edebiyatında başta Hz. Ali olmak üzere ulu kabul edilen kişilerin simgesi haline gelmiştir. Turna, yaklaşık iki bin yıldan beri sıla ile gurbet arasında haberleşmeyi sağlamış, sevilip sayılan, en çok değer verilen kişileri temsil etmiştir. Hacı Bektaş Velî Velayetnâmesi’nde de ilk Müslüman Türk mutasavvıfı olan Ahmed Yesevî’nin “turna donu”na girdiği kayıtlıdır. Alevîlerce ulu kabul edilen Pir Sultan Abdal da şiirlerinde turna kuşunu sıklıkla işlemiştir. Pir Sultan, “Yedi ulu şair” içinde, bugüne kadar hakkında en çok araştırma yapılan şairdir. Çok sevilen bir şair olduğu için, Anadolu’da “Pir Sultan Abdal geleneği” oluşmuş ve sayıları en az altı tane olan şairin” Pir Sultan” mahlasını kullandığı tespit edilmiştir. Şiirlerindeki “turna” motifini tespit ettiğimiz şair, 16. yüzyıl başlarında, Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Banaz köyünde doğan asıl adı Haydar olan Pir Sultan’dır. Bu çalışmada, İbrahim Aslanoğlu ve Cahit Öztelli’nin derledikleri Pir Sultan’a ait şiirlerdeki “turna” motifi tespit edilerek, bu motif yaşadığı yüzyıl olan 16. yüzyılın özellikleri ve Alevi- Bektaşi inanç ve ritüelleriyle açıklanmaya çalışılmıştır.
In this study, one of the important building blocks of Turkish literature, which is known in a wide range of geography, especially in Anatolia, the motive of crane in the poetry of Pir Sultan Abdal who has been transformed into a legend in the language of the people with its life and personality is examined. According to the widespread understanding in Anatolia, cranes are seen as the symbol of purity, abundance, happiness, cleanliness, faith, patience and freedom. For this reason, the crane motive has an important place in folk tales, folk and divan poetry, folk songs, Alevi-Bektashi beliefs and literature. Therefore, this bird considered sacred, has become the symbol of the people accepted in the literature of Alevism-Bektashi, especially Hz. Ali. For about two thousand years, Crane has ensured communication between the homesickness and the expatriate, representing the most valued and loved people. In the Hacı Bektaş Veli Velayetnâmesi, the first Muslim Turkish sufi, Ahmed Yesevi, was registered as ’crane frost. Besides, Pir Sultan Abdal, regarded as Great by the Alevi people, frequently used the crane in his poems. Pir Sultan has been the most researched poet ever among the “Seven Great Poets”. As it is a very popular poet, it has been found that the ”Pir Sultan Abdal” tradition has been formed in Anatolia and the the pseudonym Pir Sultan was used by at least six poets. The poet, whose poem was identified in this study is Pir Sultan whose real name was Haydar who was born in Banaz village of Yıldızeli district in the beginning of 16th century. In this study, the, crane motive found in the poems belonging to Pir Sultan, which was compiled by İbrahim Aslanoğlu and Cahit Öztelli, was tried to be explained by the characteristics of the 16th century and the Alevi-Bektashi beliefs and rituals
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 88 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.