Mehdi, çok eski tarihlerden günümüze kadar birçok toplumda ve inanışta kıyametin yaklaştığını haber veren bir alamet olarak kabul edilmiştir. Mehdi inanışının temelini dünyanın son zamanlarında, her tarafa kötülüğün hâkim olduğu bir anda ortaya çıkarak kötülükle savaşıp onu yenecek ve dünyaya iyiliği egemen kılacak bir kurtarıcı hükümdar beklentisi oluşturur. Kaynaklarda belirtildiğine göre ilk olarak MÖ 3. yüzyılda Sümerlerde görülen bu inanış, sonraki tarihlerde beşerî ya da İlahî pek çok dinde kendine yer bulmuştur. İslam inancı içerisinde de kıyamet alametleri arasında adı anılmıştır. Mehdi kavramından bahseden kaynaklar onu daima Deccâl ve Hz. İsa ile birlikte anmışlardır. Bu inanışa göre ahir zamanda önce mehdi çıkarak dünyayı zulümle doldurmuş olan küfrü yok edecektir. Sonrasında Deccâl ortaya çıkarak dünyaya hâkim olacak ve kötülüğü egemen kılacaktır. En son olarak da Hz. İsa gökten inerek Deccâl’in hâkimiyetine son verecektir. Bu süreçte Hz. İsa mehdiye yardım edecektir. Ancak ne Deccâl ne de mehdi ile ilgili Kur’ân-ı Kerim’de doğrudan bir atıf yoktur. Bunlar hakkında bilinenler Hz. Peygamber’in hadislerine dayanır. Deccâl ile ilgili rivayetler üzerinde muhaddislerin ve diğer İslâm âlimlerinin ittifakı söz konusu iken mehdi ile ilgili bazı ihtilaflar mevcuttur. Dinî eserlerin dışında edebî nitelikteki manzum ve mensur bazı eserlerde de Deccâl ve mehdiden bahsedildiği görülmektedir. Bunlar bazen doğrudan bilgi verme ve okuyucusunu uyarma amacı taşır. Bazı örneklerde de Osmanlı şiirinin mecaz dünyasının bir unsuru olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmanın temel amacı Osmanlı toplumunun zihniyet dünyasındaki mehdi tasavvurunun araştırılmasıdır. Bu çerçevede öncelikle konu ile ilgili güncel dinî kaynaklar taranarak mehdi hakkında geçmişten bugüne üretilmiş olan bilgi birikimi ve inanışlar tespit edilecektir. Sonrasında da edebî metinlerden hareketle bu inanışların toplum nezdinde nasıl karşılık bulduğu anlaşılmaya çalışılacaktır. Çalışmada inanışın gerçekliği ya da din içerisindeki yeri tartışılmayacaktır. Sadece mehdi inanışının Osmanlı edebî metinlerinde hangi yönleriyle ve ne şekilde ele alındığı araştırılarak durum tespiti yapılması amaçlanmaktadır
Klasik Türk edebiyatı İslâmiyet kıyamet alametleri mehdi inanışı
The mahdi has been regarded as a sign of apocalypse in many societies and beliefs since the ancient times. The expectation of a savior ruler who will appear in the end of the world, at a time when evil is dominant all over and who will defeat the evil and ensure the goodness in the world, underlies the basis of mahdi belief. This belief, first mentioned in the Sumerians in the 3rd century according to the sources, found its place in later periods in many religions. In addition, in Islamic faith, it is mentioned as one of the signs of doomsday. Mahdi has always been affiliated with the Antichrist and the Prophet Jesus pbuh . According to this belief, at the end of the world, the mahdi will first destroy the blasphemy that filled the world with cruelty. And then the Antichrist will appear and dominate the world and make the evil dominant. And finally, Jesus Christ will descend from heaven and put an end to the rule of the Antichrist. In this process, Jesus Christ will help the mahdi. However, there is no direct reference neither to the Antichrist nor the mahdi in the Quran. What is known about them is based on the hadith of the Messenger. While there is an alliance of Islamic scholars and hadith narrators on Antichrist-related rumors there are some conflicts about the mahdi. Apart from religious works, it is seen that the Antichrist and the mahdi are mentioned in some literary poetic and prosaic works. These are sometimes intended to give direct information and to stimulate the reader. In some cases, it appears as an element of the metaphor of Ottoman poetry. The main purpose of this study is to examine the mahdi concept in the world of mentality of the Ottoman society. In this context, first the updated religious sources related to the subject was scanned and the knowledge and the beliefs about mahdi which have been produced from the past to the present are determined. Then, based on the literary texts, it was tried to understand how these beliefs were responded in the society. The reality of the belief or its place in religion was not discussed. The aim of this study is only to determine in what aspects and in what ways the mahdi belief is dealt with in Ottoman literary texts.
Classical Turkish literature Islam signs of the doomsday mahdi belief
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 89 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.