İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar her zaman düşünceler, inançlar gibi soyut şeyler sembollerle ifade edilmeye çalışılmıştır. İslam’ı varlığın birliği temelinde açıklayan anlayış ve felsefeye bağlı bir yorumu olan tasavvufun da bunun dışında kalması mümkün değildir. Bu anlayış temelinde anlatılmak istenenler bazen açık bazen dolaylı şekillerde ifade edilmiştir. Bunu yaparken sözlü anlatım ve bedensel birtakım hareketlerin yanı sıra özel giysi ve eşyaların da kullanıldığı görülmektedir. Tasavvuf tarihi boyunca hayderî, tennure, rida, asa, seccâde, post, taç, kemer ve hırka gibi semboller, tarikatların algılama ve kabullerine göre hep var olmuş ve bunlara çeşitli anlamlar yüklenmiştir. Günümüzde Alevilik ve Bektaşilik bazen birlikte bazen ayrı ayrı telaffuz edilmektedir. İslam’ın tasavvufî bir yorumu olan Aleviliği ve Bektaşiliği de yukarıda adı geçen sembollerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Zamanımıza ulaşan fotoğraflarda Bektaşi babalarının Kisve-i Ruhânî veya Libâs-ı Fâhire olarak isimlendirdikleri giysileri, dinî törenlerde ibadet esnasında kullandıkları bilinmektedir. Günümüzde de Bektaşi babaları bu kıyafetleri aynı amaçlarla kullanmaya devam etmektedirler. Anadolu Aleviliği, diğer bir ifadeyle Kızılbaşlık olarak tabir edilen toplulukların inanç önderleri olan dedelerin de hırka, taç gibi sembolleri vaktiyle kullanmış olmalarına, literatürlerinde bulunmasına rağmen günümüze ulaşmadığı, kesintiye uğradığı görülmektedir. Bu çalışmada, belge ve kaynakların ışığında mutasavvıflara göre tasavvufî sembollerden biri olan hırkanın; ayet, hadis ve menâkıbnâmelerdeki izleri, önemi, tarihsel dayanakları, kullanılma nedenleri ve Alevilik ve Bektaşiliğin yanı sıra diğer tasavvufî ekollerin meseleye nasıl baktıkları üzerinde durulacaktır.
From the beginning of human history, the beliefs and thoughts have been explained by symbols. It is not possible for Sufism to stay out of out of this cannon, since it improves an understanding and interpretation of Islam. Certain things have been expressed directly but sometimes indirectly. Symbols like “hayderî, tennure, rida, asa, seccâde, post, taç crown , kemer, hırka” have always existed in the history of Sufism according to the sufi perception of Sufi orders’s perception and they have been donated with certain meaningsIn this article,we will try to point out the importance of “hirka” the dervish coat in hadiths, verses, sagas, historical proofs, reason of usage, understanding in different sufi orders.Today, Alevism and Bektashism are sometimes mentioned in the same manner and sometimes separately. As a sufi interpretation of Islam; Alevism and Bektashism cannot be separated from symbols. Bektashi baba costumes called “Kisve-i Ruhânî” or “Libâs-ı Fâhire” are clearly seen in the old photos during they practices of rituals and religious ceremonies. Today, bektashi babas keep wearing the same costumes for the same purpose. The dedes, religious leaders of Anatolian Alevism, in other words “Kızılbas” communities, also used the dervish coat and crown during history. But later, this tradition has been interrupted and cannot be seen today despite its existence in literature in the litterature. Hirka issue will be examined in this article from the view of Alevism, Bektashism and other sufi orders related to documents and resources
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 60 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.