Oğuz Türklerinin büyük bir bölümü arasında etkili olan Alevilik, çeşitli coğrafyalarda farklı adlarla tanınsa da tek bir çatı altında günümüze kadar süregelmiştir. Alevi inancına sahip olan topluluklar dil ve kültür bakımından birbirlerinden farklılık gösterseler de Hz. Ali ve on iki imama sevgi beslemek bakımından ortak özellikler paylaşmaktadırlar. IX. yüzyıldan itibaren İran coğrafyası, Aleviler için önemli bir merkez haline geldi. 864 yılında Taberistan’da ilk Alevi hükümetinin kurulmasıyla birlikte Alevilik ve Şiilik İran’da yayılmaya başladı. Safeviler döneminde Şiiliğin resmî mezhep konumuna gelmesiyle birlikte İran tarihinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Söz konusu durum ister istemez edebî eserlere özellikle şiire yansımaya başladı. Bu dönemde Şah İsmail başta olmak üzere birçok şairin şiirinde Hz. Ali ve onunla ilgili konular ana temalardan birini oluşturdu. Hz. Ali sevgisini kendi eserlerinde geniş ölçüde yansıtmaya çalışan şairlerden biri de Mevlana Himmetî-yi Engûrânî’dir. XVI. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Himmetî, iki ayrı bölümden oluşan divanını Azerbaycan Türkçesiyle kaleme almıştır. Divanın birinci bölümünü Hz. Ali’ye ayırmış, destansı ve tasavvufî bir üslupla onun faziletlerini içtenlikle anlatmıştır. Himmetî, Hz. Ali’nin izinden gidenlerin kemale erebileceklerini, gitmeyenlerin ise hüsrana uğrayacaklarını vurgulamaktadır. Bu yazıda, Himmetî ve onun Türkçe divanı üzerinde durulmuş, bu şairin dünya görüşünde Hz. Ali’nin yeri incelenmiştir. Günümüze kadar Himmetî, edebiyat çevrelerinde çok tanınmasa da Azerbaycan Türkçesini ustaca kullanan bir Türk şairdir. Himmetî divanında yer yer Eski Oğuz Türkçesinin de özellikleri görülmektedir.
Alevism is prevalent among the majority of Oghuz Turks. Although this movement is known by various names in different regions, it has reached our time under a single roof. Even though Alevi societies are different from each other in terms of language and culture, but their common feature is love for Hazrat Ali and the twelve Imams. From the ninth century, the geographic area of Iran became an important epicenter of the Alevis. In 864, with the establishment of the first Alevi government in Tabaristan, Shiism and Alevism spread in Iran. During the Safavid dynasty period, with the recognition of the Shiite religion, a new page opened in the history of Iran. This situation inevitably affected literary works, especially poetry. During this period, Hazrat Ali and topics related to him became one of the main themes of the poems of poets including Shah Ismail. One of the poets who reflected the love for Hazrat Ali on a large scale in his poems is Mawlana Hemmati Angurani. Hemmati, who probably lived in the 16th century, composed his two-part divan in Azerbaijani Turkic. He has dedicated the first part of the Divan to Hazrat Ali and has devotionally expressed his virtues in an epical and mystical style. Hemmati believes those who follow Ali will reach perfection and those who do not follow him will be at loss. In this article, Hemmati and his Turkish divan are introduced, and the high status of Hazrat Ali in his worldview is examined. Although Hemmati is not well known in literary circles to this day, he is one of the Turkish poets who has used Azerbaijani Turkic artistically. Old Oghuz Turkic features can also be seen everywhere in the Divan of Hemmati.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 96 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.