Tunceli, Cumhuriyet ile yeni kurulan ve şekillenen bir il olarak hem göç almakta hem göç vermektedir. Tunceli’nin demografik yapısı, zorunlu göç de dâhil sürekli yer değiştirmiş ve topluluğun mekâna bağlı inanç ve uygulamalarında belirsizlik meydana gelmiştir. Yeni mekân ve zaman, özellikle modern eğitim imkânlarından yararlanmayı, siyasi partiler yardımıyla da siyasal ve ideolojik hareketlerin parçasına dönüşmeyi kolaylaştırmıştır. Ardından sosyo-kültürel yapı, yeni forma bürünmeye başlamış ve yeni söylem gelenek üzerinde hâkim olmaya başlamıştır. Böylece geleneğe ait olan hemen her şey makbul olmaktan çıktığı gibi mücadele edilmesi gereken konu başlıklarına da dönüşmüştür. Doğal olarak Tunceli ve çevresinde dede, seyit, ocak ile cemler azalarak daha belirsiz hale gelmiş ve topluluğu temsil etmekten uzaklaştırılmıştır. Ocakzadeler yerine geçen ve ocaklara karşı mücadeleye girişen yeni söylemin eğitimli aktörler, geleneksel olarak devam eden yapıyı hem yeni birikimleriyle izah etmekte hem de yeni söylemi dayatmakla baskıya dönüştürmüştür. Bu durum ocak, mürşit, pir, rehber, Zakir gibi statü ve buna bağlı role sahip kesimleri de etkilemiş ve hem içerik zayıflamış hem de itibar yitimiyle ocak ve temsilcileri otorite kaybına uğramıştır. Sonuç olarak bu söylem, asırlardır devam eden cem ve semahın kaybolması karşısında icraya yönelik önerileri de sorunun daha fazla derinleşmesine ve pratiklerin giderek kaybolmasına neden olmuştur. İcra edenler ile icra edilen arasındaki ayrışma, yeni söylemin aktörlerince de çözümsüz bırakılmış ve giderek belirsiz olmaya başlamıştır. Sonuç olarak 1995 yılında yapılan saha çalışmasından derlenen semahlar, Tunceli Hozat Bargini Köyü, Seydali Aktepe, Maraş Semahı ve Tunceli’den Kazım Mansuroğlu da Kırklar Semahının kaynak kişileridir. Her iki kaynak kişiden alınan veriler kayıt altına alınmış ve hem nota hem de sözleriyle birlikte ilk defa bu makalede yer almıştır. Maraş Semahının ilk bölümünün sözleri Pir Sultan Abdal ve Pervane bölümünün sözleri ise Şah Hatayi mahlasıyla kayıtlıdır. Kırklar Semahının Pervana bölümünün sözleri ise Hatayi mahlasıyla makalede yer almaktadır.
The demographic structure of Tunceli has constantly shifted, including forced migration, and uncertainty has occurred in the community’s beliefs and practices depending on the location. The new place and time have made it easier to benefit from modern educational opportunities and to become a part of political and ideological movements with the help of political parties. Subsequently, the socio-cultural structure began to take a new form and the new discourse began to dominate the tradition. Thus, almost everything that belongs to the tradition ceased to be acceptable, but also turned into topics that need to be tackled. The educated actors of the new discourse, who took the place of the Ocakzades and struggled against the ocaks spiritual centers , turned the traditionally on-going structure into pressure by both explaining with their new knowledge and imposing the new discourse. As a result, this discourse, in the face of the disappearance of the cem and semah that has been going on for centuries, has caused the problem to deepen further and the practices to disappear gradually. The split between the executives and the executed has been left unsolved by the actors of the new discourse, and uncertainty has started to occur gradually. There is saz kind of musical instrument , but only few performers; there is a melody, but the reader is less; there is semah, but only few people who apply. However, there are increasingly more people who explain all these issues and produce theories far from their own place or in an unrelated place. As a result, in the field study conducted in 1995, Seydali Aktepe from Bargini Village of Hozat district of Tunceli is the source person of Maraş Semah and Kazım Mansuroğlu from Tunceli is the source person of Kırklar Semah. The data from both sources were recorded and given fort the first time here with both notes and words. The words of the first part of Maraş Semah are recorded with the pseudonym Pir Sultan Abdal, and the words of the Pervane section are recorded with the pseudonym Şah Hatayi. In Kırklar Semah, the words of the Pervana section are included with the pseudonym Hatayi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 96 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.