13. yüzyılda Horasan erenlerinin Anadolu’ya gelişi ile birlikte Aleviliğin konargöçer topluluklar arasında yaygınlaşması ve kurumlaşması üzerine gelişen ocak sistemi, Alevi inancı ve sosyal yapısı üzerinde etkili olmuştur. Mürşit, pir, rehber, dede ve talip ekseninde sürdürülen ibadet sistemi, aynı zamanda sosyal hukuk çerçevesini de oluşturmaktadır. Ocakların adı bağlı oldukları erenlerin adı ile anılmaktadır. Ocak kurucularının ehlibeyt soyundan gelmeleri, keramet göstermeleri ve hizmet etmeleri gerekmekte, bunlardan bir ya da birkaç özelliğe sahip olanların genellikle ocak kurduğu görülmektedir. Dedelik görevi de söz konusu erenlerin soyundan gelen “Ocakzadeler” tarafından yürütülmeye devam etmektedir. Alevi yolu, “Hak, Muhammed, Ali” yoludur. Sosyal hayatta etkin olan Alevi ocak sistemi, adaleti uygularken kendi “suç” tanımını yapmış ve cezalarını da erkâna göre uygulamıştır. Günümüze kadar sözlü kültür ile gelen Alevilik yol ve erkânı pek az ocakta aynı şekilde devam etmektedir. Yine 13. yüzyılda Anadolu’ya gelip Ahilik teşkilatının son mensuplarından olduğu tahmin edilen Keçeci Baba, adı Fakihler olan ve daha sonra Keçeci köyü olarak bilinen bölgede bir zaviye kurmuştur. Seyyid Ahi Mahmud Veli’nin kurduğu “Keçeci Baba Ocağı”, Tokat ili Erbaa ilçesi Keçeci köyünde, Keçeci Baba Ocakzadesi olan dedeler tarafından, erkânıyla birlikte hâlâ varlığını sürdürmektedir. Aleviliğin düşkünlük kavramı ve düşkün kaldırma konusunun, yeterli olmamakla beraber, araştırılmış olsa da Keçeci Baba Ocağında daha önce kapsamlı olarak ele alınmadığı görülmüştür. Erkân uygulanırken taliplerin uyması gereken kuralların altıncı imam olan Cafer-i Sadık’a atfedilen Buyruk’a göre belirlendiği vurgulanmakta, Keçeci Baba’nın soyunun İmam Musa Kâzım’a kadar uzandığı belirtilmektedir. Çalışmada, Keçeci Baba Ocağı Dedelerinden Mahmut Koç’un uygulamalarıyla birlikte gözlemlenen ve tecrübe edilen düşkünlük, düşkün kaldırma ve cezalandırma kavramlarının, Kur’an-ı Kerim’den alınan temelleriyle birlikte açıklanarak ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Keçeci Baba Ahi Mahmud Veli Alevi Ocağı Keçeci Baba Ocağı Düşkünlük Düşkün Kaldırma
With the arrival of Horasan saints in Anatolia in the 13th century and the establishment of hearth system, which developed upon the spread and institutionalization of Alevism among nomadic communities, had an impact on the Alevi belief and social structure. The worship system, which is maintained on the axis of the mürşit, pir, rehber, dede, and talip, also constitutes the framework of the social law system. The names of the ocaks are mentioned with the names of the saints they are affiliated with. It is seen that the founders of the hearths must come from the family of the ahlibeyt, show miracles and serve, and it is seen that those who have one or more of these aspects usually set up a hearth. The duty of dede continues to be carried out by the "Ocakzades" who are the descendants of the aforementioned saints. The Alevi way to say this is "Hak, Muhammed, Ali". The Alevi ocak system, which is active in social life, made its own definition of "crime" while applying justice and applied its punishments in accordance with the method. The way and the method of Alevism, which has come down to the present day with oral culture, continues in the same way in very few hearths. Keçeci Baba, who came to Anatolia in the 13th century and is estimated to be one of the last members of the Ahi organization, established a zawiyah in the region called Fakihs and later known as Keçeci village. “Keçeci Baba Ocağı”, founded by Seyyid Ahi Mahmud Veli, still exists in the Keçeci village of Erbaa district in Tokat, by the dedes who are Keçeci Baba Ocakzades, together with their methods. Although the concept of düşkünlük and düşkün kaldırma in Alevism has been adequately researched, Keçeci Baba Ocağı has not been dealt with comprehensively together with his methods before. It is emphasized that the rules to be followed by the aspirants while applying the methods are determined according to the Order of Cafer-i Sadık, the sixth imam, and it is stated that Keçeci Baba's lineage goes back to Imam Musa Kazım. In this study, it is aimed to explain the concepts of düşkünlük, düşkün kaldırma and punishment, which are observed and experienced together with the practices of Mahmut Koç, one of the Dedes of Keçeci Baba Ocağı, by explaining them with their foundations taken from Kur'an.
Keçeci Baba Ahi Mahmud Veli, Alevi Ocağı, Keçeci Baba Ocağı, Düşkünlük, Düşkün Kaldırma.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 104 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.