In this study, the harmony between the concept of khalwa dar-anjuman, which is generally dealt with in different themes in the sufi literature, and the concepts and institutions of futuwwa, akhism and malāma in terms of economic mentality and motivation are examined.
Khalwa dar-anjuman is a sufi term that expresses the spiritual development of a person by existing in society. According to this principle, which is one of the basic principles of the Naqshbandiyya path, a person should not turn away from work and turn to seclusion, but should be at work with the love of Allah in his heart. This understanding can also be expressed with the phrase “hands to work, hearth to God”.
It is seen that the concepts of futuwwa, akhism and malāma, which are observed to be mentioned and dealt with mostly together with Bektashism, require similar attitudes with the principle of khalwa dar-anjuman when considered in terms of economic mentality.
Futuwwa is based on serving the entire existence with generosity, akhism is based on economic morality and solidarity and malāma is based on concealing its spiritual aspect under professional and social identity with the aim of protecting sincerity.
In the study, the unity of these concepts on the economic and social ground, which causes separation by being associated with the principles and men of different sects today, is revealed and the unity in the essence of sufi paths is emphasized. The fact that all sufi lines meet in the Messenger of Allah (saas) and in common values is like the merging of different branches under the same root. Differences in sufi ways are not essential but incidental. For the peace of humanity, there is a need to realize the diversity that brings mercy, not division.
Bu çalışmada tasavvuf literatüründe genellikle farklı temalar içerisinde ele alınan halvet der-encümen kavramı ile, fütüvvet, ahilik ve melamet kavram ve kurumlarının ekonomik zihniyet ve motivasyon açısından gösterdiği uyum incelenmektedir.
Halvet der-encümen insanın manevi gelişimini toplum içinde var olarak geliştirmesini ifade eden bir tasavvuf terimidir. Nakşibendiyye yolunun temel esaslarından olan bu ilkeye göre insanın elini işten çekerek inzivaya yönelmesi değil kalbinde Allah sevgisi ile işinin başında olması gerekmektedir. Bu anlatış “el karda gönül yarda” deyimiyle de ifade edilebilir.
Daha çok Bektaşilik ile birlikte zikrediliği ve ele alındığı gözlemlenen fütüvvet, ahilik ve melamet anlayışlarının da, ekonomik zihniyet açısından ele alındığında halvet der-encümen ilkesi ile benzer tavırlar gerektirdiği görülmektedir. Fütüvvet, cömertlik ile tüm varlığa hizmet etmeyi, ahilik iktisadi ahlak ve dayanışmanın teşkilatlı bir görünümü, melamet ise ihlası korumak saikiyle manevi yönünü meslek ve sosyal kimlik altında gizlemeyi esas almaktadır.
Çalışmada, günümüzde yaygın olarak farklı tarikatların prensip ve erkanı ile ilişkilendirilerek ayrışmaya neden olan bu kavramların iktisadi ve sosyal zemindeki birlikteliği ortaya konmakta ve tasavuf yollarının özündeki birliğe vurgu yapılmaktadır. Tüm tasavvuf silsilelerinin Resulullah (sav)’ta ve ortak değerlerde buluşuyor olmaları farklı dalların aynı kökte birleşmesi gibidir. Tasavvuf yollarındaki farklılıklar asli değil arızi unsurlardır.
İnsanlığın huzuru için tefrikaya değil rahmet doğuran çeşitliliği idrak etmeye ihtiyaç vardır.
halvet der-encümen fütüvvet ahilik melamet ekonomik zihniyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 104 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.