Türk boyları içinde erken dönemde yerleşik hayata geçerek mimari, resim, minyatür, müzik, geleneksel meslekler gibi alanlarda zengin bir kültürel birikime sahip olan Uygurlar, Türk kültürünün gelişmesinde ve yayılmasında da büyük bir etkiye sahip olmuştur. Sözlü gelenekte şekillenen bu zengin kültürel miras, 15. yüzyıldan itibaren Çağatay Türkçesi ile yazılı olarak da yayılmaya başlamıştır. Bu bağlamda Uygurların kültürel mirasına ilişkin muskacılıktan rüya tabirine, halk inanışlarından müzik anlayışına, geleneksel mesleklerinden tarihî ve dinî şahısların hayatları etrafında oluşan anlatılara kadar kültürel hayatı konu alan hemen her konuda 20. yüzyılın başlarına kadar Çağatay Türkçesiyle eserlerin yazıldığı bilinmektedir. Günümüzde bu eserler, başta Doğu Türkistan olmak üzere Japonya, İsveç, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya gibi dünyanın farklı ülkelerindeki kütüphanelerde yer almaktadır. Kültürel mirası konu alan ve sözlü gelenekten beslenen bu yazılı eserlerin bir kısmının müellifi veya müstensihi bilinmezken bir kısmının ise yazılış tarihi ve müellifi bilinmektedir. Özellikle 19. ve 20. yüzyılda Doğu Türkistan’da yaşayan ve klasik eserler kaleme alan şairlerin büyük bir kısmı Uygurların tarihi ve kültürel mirasına ilişkin konuları işleyen mesnevi ve tezkire türünde eserler kaleme almışlardır. Bu tarzda eser veren isimlerden biri de Turdi Nâzım Garîbî’dir.
Uygur divan şairi Garîbî’nin 1841 yılında kaleme aldığı ve geleneksel meslekleri konu alan eseri, Çağatay Türkçesiyle ve mesnevi nazım biçimiyle yazılmış olup Kitâb-ı Garîbî adını taşımaktadır. Eser, mukaddime, 32 bölüm ve 978 beyitten oluşmaktadır. Dönemin Kaşgar hakimi Zuhûriddîn Beg’in isteği üzerine yazılan eserde, Uygurlar arasında yaygın olarak icra edilen çiftçilik, demircilik, kerpiç ustalığı, kuyumculuk, marangozluk, kumaş dokumacılığı, tüccarlık, fırıncılık, kazancılık, miskerçilik, kürkçülük, tamçılık (yapı ustalığı), kilimcilik, ayakkabıcılık, kumaş boyacılığı, boyacılık, sarraclık, dokumacılık, değirmencilik, yağcılık, kasaplık, bakkallık, ipek dokumacılığı (ebrişimkârlık), çömlekçilik, sırcılık, hasırcılık, keçecilik, sabunculuk, berberlik ve dericilik gibi geleneksel meslekler ve bunların özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Eserin bazı bölümlerinde meslek erbaplarının münazaraları yer almaktadır. Toplamda 35 meslek hakkında bilgiye yer verilen eser, geleneksel mesleklerin Uygurların sosyo-kültürel ve ekonomik hayatındaki yerini ortaya koyması bakımından önemlidir. Eserde şair meslekleri anlatırken adalet, doğruluk, sadakat, bilgi, dürüstlük, yardımlaşma, paylaşma, haram ve helal gibi meslek ahlakına ve kurallarına vurgu yapar. Ayrıca mesleki hüner ve meziyetin toplumsal yaşamın sürdürülmesi ve kültürel hayatın devamlılığındaki etkisi ile helal kazancın önemi eserde sıklıkla belirtilen hususlardandır. Son dönem Çağatay Türkçesiyle yazılan eserin günümüzde iki nüshası mevcuttur. Birincisi Şincang Üniversitesi Klasik Eserler Arşivi’nde korunmakta olup nüsha 1870’li yıllarda Kaşgar’da istinsah edilmiştir. Bu nüsha 1985 yılında Uygur Türkçesiyle Bulak dergisinde yayımlanmıştır. İkinci nüsha ise 1902 yılında istinsah edilmiş olup nerede saklandığı konusunda bilgi yoktur, ancak nüshaları karşılaştıran Ğeyretcan Osman, birinci nüshanın daha uzun olduğunu belirtir.
Makalede, Uygurlar arasında geleneksel mesleklerin oluşma ve gelişme süreci, meslekleri konu alan eserler, günümüze kadar varlığını sürdürülebilen meslekler ve Kitâb-ı Garîbî’de yer verilen geleneksel meslekler tanıtılıp değerlendirilecektir.
Uygurlar Geleneksel Meslek Çağatay Türkçesi Mesnevi Fütüvvetname
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 104 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.