Toplumların tarihi süreçleri takip edildiğinde ritüellerin çok önemli bir yer tuttuğu, toplumsal değer olarak günümüze kadar gelen birçok uygulamanın ritüel kökenli olduğu görülür. Kentli kurumsallaşma süreçlerinin oluşturduğu resmiyetlere rağmen geleneksel törenler yerini korumuş ve yeni inançların içerisinde yaşamayı sürdürmüştür. Daha çok mitik dönemlerin etkisi ile çeşitlenen bu etkinlikler dinsel bir kaygıdan ziyade gizemli bir büyü, kutlu bir adak veya uğurlu bir hediye gibi düşünülebilir. Bugün sınırlarını henüz tam olarak belirleyemediğimiz fütüvvet yolu da İslam dini ile tanışan çok kültürlü toplumların yüzlerce yıl yaşattıkları geleneklerini buluşturan bir maneviyat alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu geleneklerden biri, şerbet olarak da anılan tuzlu su içme ritüelidir. Varlıklar, nesneler ve eylemler, kavramsal karşılıkları yanında simgesel anlamlar ve sembolik çağrışımlar taşırlar. Sembolik anlamların gizemini çözmek, görünenin ötesine ulaşabilmeyi sağladığı gibi anlamlandırma ve somutlama yapmaya da yardım eder. Mitolojik metinlerden itibaren karşımıza çıkan kutsal su ve kutsal suyu içme ritüelleri fütüvvet geleneğinde şerbet/tuzlu su içme şeklinde yaşatılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, fütüvvetnamelerde geçen tuzlu su içme ritüelinin kökeni, uygulaması, su ve tuzun sembolik anlamalarını tespit etmektir. Yapılan incelemelerde mitik dönemlerden itibaren taşıdıkları sembolik anlamlarla tüm toplumların vazgeçilmezi olan su ve tuzun birleşimi olan şerbetin fütüvvet intisap ve icazet törenlerinde de pek çok açıdan önemli işlevler yüklendiği görülmüştür.
When the historical processes of societies are followed, it is seen that rituals have a very important place, and many practices that have survived to the present day as social values are of ritual origin. Despite the formalities created by urban institutionalization processes, traditional ceremonies have maintained their place and continued to live in new beliefs. These activities, diversified mostly with the influence of mythic periods, are thought of as a mysterious spell, a blessed offering or an auspicious gift rather than a religious concern. The path of futuwwat, the boundaries of which we have not yet fully defined today, has also emerged as an area of spirituality that brings together the traditions of multicultural societies that have lived for hundreds of years after they met Islam. One of these traditions is the ritual of drinking salt water, also known as sherbet. Beings, objects and actions carry symbolic meanings and symbolic associations in addition to their conceptual equivalents. Unraveling the mystery of symbolic meanings not only enables us to reach beyond the visible, but also helps us to make sense and concretize. The rituals of drinking holy water and holy water, which we encounter since mythological texts, are kept alive in the form of drinking sherbet / salty water in the tradition of futuwwat. The aim of this study is to determine the origin, practice, and symbolic meanings of water and salt in the ritual of drinking salty water in futuwwatnames. It has been observed that sherbet, the combination of water and salt, which is indispensable for all societies with its symbolic meanings since mythic times, has also played an important role in many aspects of the initiation and initiation ceremonies of futuwwat.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 108 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.