Duygu ve düşüncelerin kelimelere farklı anlamlar kazandırılarak ifade edildiği şiir sanatı,
neredeyse insanlığın doğduğu zamanlardan günümüze kadar icra edilmiştir. Bu sanatı icra
eden toplumların diline ve kültürüne dair bütün özellikleri o toplumların şiirlerinde görmek
mümkündür. Türk kültür tarihinde de bu sanatı icra eden farklı nitelikte kutsal özelliklere sahip
şahsiyetler var olmuş, bu şahsiyetlere ozan adı verilmiştir. Ozanlar, şiirlerini bugünkü sazın en
ilkel hâli olan kopuzu çalarak icra etmişlerdir. Onların şiirleri sözlü gelenek içinde yayılmış,
yaşadıkları dönemin toplumsal ve kültürel özellikleri de bu vesileyle sonraki dönemlere
aktarılmıştır.
Halk şiirinin icracıları olarak bilinen ozanlar arasında Alevi-Bektaşi inancına mensup kişiler
çoğunlukla aşkı ve muhabbeti, Hak-Muhammed-Ali üçlüsünü ve insan sevgisini ön planda
tutmuştur. Alevi-Bektaşi edebiyatı içerisinde değerlendirilebilecek bu ozanlar ayrıca bireylerin
ve toplumun aksayan yönlerini vurgulayan taşlama türündeki şiirlerinde kaba sofuyu, yobazı,
cehaleti tercih eden kişileri çoğunlukla mizahi bir dille eleştirmişlerdir. Tunceli’nin Hozat
ilçesinde yaşamış ve Alevi-Bektaşi inancının dinî önderlerinden halk ozanı Ahmet Yurt Dede
de taşlama türünde şiirler yazmış halk ozanıdır. O, taşlama konulu şiirlerinde İslami ve ahlaki
değerlerin bozulmasını, eğitimsizliği, cehaleti, doyumsuzluğu, ikiyüzlülüğü, adaletsizliği ve
toplumun diğer aksak yönlerini eleştirmiştir. Çalışmada, Sarı Saltık soyuna mensup beş yüz
kadar şiir yazmış Ahmet Yurt Dede’nin hayatı, dedeliği ve edebî yönü ile taşlama konulu şiirleri
bir sınıflandırmaya tabi tutularak değerlendirilecektir
The art of poetry, in which emotions and thoughts are expressed by giving different
meanings to words, has been practiced almost from the birth of humanity to the present day.
It is possible to see all the features of the language and culture of the societies practicing this
art in the poems of the societies in question. In the history of Turkish culture, there have been
personalities with different sacred characteristics who practiced this art, and these personalities
were called bards. The bards performed their poems by playing the kopuzu, the most primitive
form of today’s instrument. Their poems spread within the oral tradition, and the social and cultural characteristics of the period they lived in were passed on to the following periods in
this way.
Among the minstrels known as performers of folk poetry, those who belong to the Alevi-
Bektashi faith have mostly prioritized love and affection, the trinity of Hak-Muhammad-Ali
and human love. These minstrels, who can be considered within Alevi-Bektashi literature,
also criticised the rude puritan, bigot, ignorance and people who prefer to be deprived of the
blessings of education, mostly in a humorous language in their satirical poems emphasising the
faulty aspects of society and individuals. Folk minstrel Ahmet Yurt Grandfather, who lived in
the Hozat district of Tunceli and was one of the religious leaders of the Alevi-Bektashi faith,
also wrote satirical poems. In these poems, he criticised the deterioration of Islamic and moral
values, lack of education, ignorance, insatiable people, hypocrites, injustice and other faulty
aspects of society. In this study, after giving brief information about the life, grandfatherhood
and literary direction of Ahmet Yurt Grandfather, who was a descendant of Sarı Saltık and wrote
about five hundred poems, his poems on satire will be evaluated by subjecting them to a certain
classification.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Edebiyatı, Alevilik Bektaşilik Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 111 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.