Türk kültürünün en önemli özelliklerinin başında yardımlaşma gelir. Özellikle kırsal bölgelerde hayvancılıkla ve çiftçilikle ilgilenen kişilerin desteklenmesi ülkenin gelişip kalkınması adına büyük bir önem taşımaktadır. Başlangıçta köylüler arasında imece usulüyle yardımlaşma söz konusuyken bu zamanla kurumsal bir hale evrilmiştir. İmeceden kasıt hem ekim ve hasat işlerinin karşılıklı yardımlaşma ile yapılması hem de ürün bedellerinin bir karşılık beklenmeksizin kamu yararına bırakılmasıdır. Zamanla sadece kol gücüyle birbirine yardım eden kişilerden ve karşılıksız devlete ürün vermekten ziyade çiftçilere tarımsal faaliyetlerinde yardımcı olacak ciddi kurumlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda onların ihtiyaçlarının kapsamlı ve ciddi şekilde uygun koşullarda karşılanabilmesi adına önemli adımlar atılmıştır. İlk ciddi uygulama 1863 yılında Midhat Paşa tarafından başlatılmıştır. 1867’de ise resmî bir nizamname yayınlanarak zirai kredi teşkilatına ilişkin esaslar belirgin bir hale getirilmiştir. İlgili tarihi takip eden ve Ziraat Bankası’nın kurulmasına kadar geçen süre zarfında Osmanlı Devleti bünyesindeki vilayetlerde zirai kredi uygulaması yaygınlaştırılmıştır. Böylece temel misyonu zirai faaliyetleri desteklemek olan Ziraat Bankası’nın kurulmasına giden süreç de başlatılmıştır. Midhat Paşa’nın temellerini attığı zirai kredi teşkilatı yine onun gayretiyle hazırlanan nizamnameyle kurumsallaşmıştır. Böylece zirai kredi iş ve işlemleri Osmanlı Devleti’nde ilk defa devlet mevzuatına girmiştir. Bu çalışmada Ziraat Bankası’nın kurulmasına giden yolu hazırlayan yardım sandıklarının ortaya çıkışı, misyonu, faaliyetleri gibi hususlar dönemin kaynaklarından hareketle ele alınmıştır.
One of the most important characteristics of Turkish culture is cooperation. Supporting people who are interested in animal husbandry and farming, especially in rural areas, is of great importance for the development and progress of the country. While initially there was cooperation among villagers through the method of collective labor, this evolved into an institutional form over time. What is meant by collective labor is that both planting and harvesting work is done with mutual assistance and that the product prices are left to the public benefit without expecting anything in return. Over time, instead of people who only help each other with their physical strength and give products to the state without expecting anything in return, serious institutions that will help farmers in their agricultural activities were needed. In this direction, important steps were taken to meet their needs comprehensively and seriously under suitable conditions. The first serious application was initiated by Midhat Pasha in 1863. In 1867, an official regulation was published and the principles regarding the agricultural credit organization were clarified. During the period following the relevant date and until the establishment of the Ziraat Bank, agricultural credit application was widespread in the provinces within the Ottoman State. Thus, the process leading to the establishment of Ziraat Bank, whose basic mission was to support agricultural activities, was initiated. The agricultural credit organization, whose foundations were laid by Midhat Pasha, was institutionalized with the regulation prepared with his efforts. Thus, agricultural credit transactions were included in state legislation for the first time in the Ottoman Empire. In this study, issues such as the emergence, mission and activities of the aid funds that paved the way for the establishment of Ziraat Bank were discussed based on the sources of the period.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Kültür Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 28 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 113 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.