Zünnun kelimesinin bir iskân birimine ad olarak verilmesinin dinî, idarî ve sosyo-kültürel
nedenleri bulunmaktadır. Osmanlılardan önce Danişmendli ve Selçuklu idarelerinde kalmış
olmasından dolayı Zünnunabad bölgesi önemli bir Türkmen havzası olarak görülebilir. İsim
olarak Tanûn-özü’nden Zünnun-özü’ne geçişi de bu minvalde ele alınabilir. Her ne kadar
Osmanlı öncesi dönemde kaza olduğu ifade edilse de Amasya havalisine ait ilk dönem tahrir
kayıtlarında bu durumu teyit edici bilgiye rastlanılmamıştır. XV. yüzyılın sonlarından XVI.
yüzyılın sonlarına kadar Zünnunabad köyleri Geldiklanabad kazasına bağlı olarak Osmanlı
idaresinde yer almışlardır. Bu durum, siyasî, malî, askerî ve özellikle de sosyo-kültürel
nedenlerle sık sık şekillenen idarî sınır değişikliklerine yol açmıştır. Yine özellikle mühimme
kayıtlarının işaret ettiği şekliyle bölgenin kendine has coğrafî yapısı ve buradaki Kızılbaş ve
eşkıya taifesinin çokluğu gibi etkenlerin, daha büyük bir idarî birim içerisinde eritilmesi gibi
bir düşüncenin müstakil bir kaza teşkilini sağladığı düşünülebilir. Kazaya ait ilk derli toplu
bilgiler 1643 yılı avarız defterinde yer almaktadır. Sonrasındaki hurufat, nüfus ve temettuat
defterlerinde de kaza statüsünü koruduğu anlaşılmaktadır. Çalışma, Tanunözü çayı sahası/
havza sınırları içerisinde, bugün mevcut olan yerleşmelerin, kaynakların el verdiği ölçüde
geçmişe taşınmasından ibarettir. Sivas, Tokat, Amasya, Çorum üzerinden Canik’e uzanan
ulaşım ağı üzerinde yer alan Zünnunabad kazasındaki değişikliklere nelerin sebep olduğu
hususu çalışmanın temel saiklerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Tespit edilenler
arasında bölgedeki Kızılbaş/Alevilerce saygı duyulan önemli bir ziyaretgâh merkezi olan Baba
Zünnun türbesi ile hiç şüphesiz Elvançelebi Zaviyesi yer almaktadır. Çalışma temelde iki husus
üzerine odaklanmaktadır. Bunlardan birincisi inanç, siyaset ve isyanın gölgesinde şekillenen
bir Orta Anadolu kazası olan Zünnunabad’ın uzun erimli iskân ve nüfus yapısının gözler
önüne serilmesidir. İkincisi ise daha ziyade Osmanlı arşiv kaynaklarında Alevi/Kızılbaş iskân
sahalarına dair bir takip ve tespit incelemesi yapılabilir mi? şeklindeki soruya cevap olacak
muhtevadan ibarettir. Bu sebeple Zünnunabad özelinde iskân ve nüfusa dayalı çalışmalarda
kullanılan kaynaklar merkeze alınarak bölgedeki Alevi/Kızılbaş varlığının tespit ve takibinin
mümkün olup olmadığına dair izahlara yer verilmişti
Zünnûn-âbâd Baba Zünnûn Elvan Çelebi Amasya Geldiklân Tanûn-özü
There are religious, administrative and socio-cultural reasons for giving the word Zünnun
as a name to a settlement unit. Zünnunabad region, it can also be seen as an important Turkmen basin because it was under Danishmenian and Seljuk rule before the Ottoman administration.
The transition from Tanûn-özü to Zünnun-özü as a name can also be considered in this way.
Although it is stated that it was a township (Kaza) in the pre-Ottoman period, no information
confirming this situation was found in the early census records of the Amasya region. From
the end of the XVth century to the end of the XVIth century, the villages of Zünnunabad were
under the Ottoman administration under the township of Geldiklanabad. This situation led to
administrative boundary changes that are frequently shaped by political, financial, military
and especially socio-cultural reasons. Again, it can be thought that factors such as the unique
geographical structure of the region and the abundance of the kizilbash and bandit gang here,
as indicated by the ammunition records, provided the formation of an independent township
of the idea of melting the region within a larger administrative unit. The first comprehensive
information about the township is contained in the 1643 avariz book. It is understood that it
maintained the status of a township in the subsequent Hurufat, population and dividend books.
The study consists of moving the present site/settings within the basin boundaries of Tanunözü
Stream into the past. One of the main motives of the study is what caused the changes in the
Zünnunabad township, which is located on the transportation network extending to Canik via
Sivas, Tokat, Amasya and Çorum. Among those identified are the tomb of Baba Zünnun, an
important center of visit respected by the Kızılbaş/Alevis in the region, and undoubtedly the
Elvançelebi lodge. The study is basically shaped on two issues. The first is to reveal the longterm
settlement and population structure of Zünnunabad, a Central Anatolian accident shaped
by faith, politics and rebellion. The second one is more of a content that will answer the question
“Can a follow-up and detection study be conducted regarding Alevi/Kızılbaş settlement areas in
Ottoman archive sources?” For this reason, the sources used in the studies based on settlement
and population in Zünnunabad were centered and explanations were given about whether it was
possible to detect and trace the presence of Alevi/Qizilbash in the region
Zünnûn-âbâd Baba Zünnûn Elvan Çelebi Amasya Geldiklân Tanûn-özü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sosyoekonomik Tarihi, Osmanlı Taşra Teşkilatı, Osmanlı Toplumu |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 115 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi'nde yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International lisansı ile lisanslanmıştır.