Osmanlı Devletinde 15. yüzyılda kurulan müesseselerden biri müneccimbaşılık idi. Bu müessesenin temel vazifesi gökyüzünü ve cisimlerini inceleyip takvim, imsakiye, ziç vb. hazırlamaktı. Müneccimbaşı, her sene vazifesi icabı zaman boyutlarını gösteren hicri, rumi, celali gibi adlarla anılan “rakam takvim(ler)i” hazırlarken bir müddet sonra bu takvim(ler)in yanında ikinci bir takvim daha hazırlamaya başladı: “Ahkâm takvimi”. Önceleri rakam takviminin içinde yer alan, sonraları ayrı bir risale hâlinde hazırlanmaya ve dağıtılmaya başlanan ahkâm takviminde, müneccimbaşı hazırladığı ziçlere istinaden yeni girilen senede padişah ve devlet ricalinden başlayarak her tabakadan insanların hâlleri hususunda hükümlere, meydana gelecek olaylar hakkında tahmini yorumlara, yapılması uygun olan veya olmayan işlere yer verirdi. Toplumun tamamını ilgilendiren bu hükümler, ki bugünün bakışıyla bir nevi “astrolojik fal”, hem devlet ricali hem de halk tarafından ilgiyle karşılanırdı.
Dönemin şair ve müellifleri de ahkâm takvimlerine kayıtsız kalmayıp işin içerisine biraz mizah, biraz hiciv, biraz medh, biraz yergi ve biraz da ironik söz sanatları katarak bu eserlerin karakteristik yapılarını çok da bozmadan onlara edebî bir ruh kazandırmayı başarırlar. Ahkâm takvimlerinden mütevellit bu edebî eserleri günümüz araştırmacıları daha çok “mizahi takvim” olarak adlandırmaktadır. Klasik Türk edebiyatında hâlihazırda mizahi takvim sahibi olarak dört isim tespit edilmiştir: 1. Vahyî-i Evvel, 2. Nasûhî, 3. Zâtî, 4. Küfrî-i Bahâyî. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bu eserlerden son ikisinin metni sahanın uzmanları tarafından birer makaleyle 1976 ve 2016 yılında yayınlanırken ilk iki esere dair metinlerin henüz ele geçmediği ifade edilmiş ve tezkirelerin bu eserlerden alıntıladığı bölümler örnek metin olarak paylaşılmıştır.
Bu çalışmada önce mizahi takvimler hakkında genel bilgi verilerek edebiyatımızda ilk mizahi takvim yazarı olarak bilinen Vahyî-i Evvel’in hayatı ve eserleri üzerinde durulmuş, sonrasında ise şairin 1496 yılında “Meselü’l-İhâmât” adıyla yazdığı ve I. Selim’e sunduğu takvim risalesinin metni neşredilmiştir. Metinde geçen kimi kavram ve terimler dipnot düşülerek açıklanırken eserin İngiltere Milli Kütüphanesinde bulunan nüshasıyla Âşık Çelebi’nin tezkiresine aldığı bölüm de karşılaştırılmış, tespit edilen farklar yine dipnotlarda belirtilmiştir.
Vahyî-i Evvel Meselü’l-İhâmât Mizahi Takvim XV. Yy. Yavuz Sultan Selim Letayif Mensur Risale Mizah Hiciv.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 51 |