Kanunî Sultan Süleyman’ın 1520 yılında tahta geçmesiyle başlayan uzun saltanatında yaşanan hadiseler, başta icra edilen seferler olmak üzere, hem döneminde hem de sonrasında büyük bir merak halesi oluşturmuştur. Öyle ki bu dönemde üretilen ve müstakil bir isme sahip olan eserler dahi Süleymân-nâme olarak anılmaya başlanmıştır. Osmanlı ve İslam dünyasında, Firdevsî’nin Şah-nâme’sinin derin etkisiyle, padişahların hayatları onlar etrafında bir anlatı örülerek anlatılmış ve telif edilmiştir. Kanunî Sultan Süleyman devri, klasik edebiyatımızda gazavât-nâme, fetih-nâme, zafer-nâme gibi telif türlerinin de besleyip zenginleştirdiği bu türün en zengin ve çeşitli örneklerinin verildiği bir dönemdir. İstanbul Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi Nuruosmaniye 3170/4’te bulunan bir mecmua içindeki anonim ve muhtasar bir Süleymân-nâme de bunlardan bir tanesidir. Bu çalışmada evvela bir metin türü olarak muhtasarın ne olduğu ve ihtisara neden ihtiyaç duyulduğu ele alındıktan sonra ilgili mecmuadaki Süleymân-nâme’nin kendisi ve içinde bulunduğu mecmua tanıtılacak, muhtemel müstensih ve istinsah tarihleriyle hangi eserin muhtasarı olabileceği ele alınacak ve son olarak da eserin Latin harfleriyle transkipsiyonu verilecektir.
Kanunî Sultan Süleyman Osmanlı Türkçesi Süleyman-nâme metin türleri muhtasar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeniçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |