Klasik Türk Mûsıkîsinin temel vasfı, estetik ile faydayı birlikte mütâlaa etmesi, nağmenin yanında güfteye de büyük önem vererek insan sesini öne çıkarması ve repertuvarındaki eserlerin çok büyük bir kısmının sözlü eserler olmasıdır. Şiir ile nağme, birbirini tamamlamak suretiyle mûsıkî eserini meydana getiren iki aslî unsurdur.
Güfte varlığımızı tespit bakımından kütüphanelerde ve özel koleksiyonlarda binlerce el yazması ve matbu güfte-şiir mecmuası ile dîvân mevcuttur.
Özellikle yeni harfli güfte mecmualarında ve nota altı güfte yazımlarında pek çok hata, eksiklik ve farklılık vardır. Eserlerin büyük bir bölümünün de güfte şairleri henüz tespit edilebilmiş değildir.
Genel durum hakkında bir fikir verebilmek maksadıyla bu makalede, Klasik Türk Mûsıkîsi takımlarını meydana getiren eserlerden dördü üzerinde durulmuştur. Makam / usûl / form / bestekâr, vezin, nazım şekli yazılmış, bestelenmek üzere seçilen beyit veya bendler, bestekârın güfteyle ilgili yapmış olduğu tercih ve tasarruflar, güftelerde meydana gelen tahrifat anlatılmıştır.
Güftelerin hem antolojilerde hem de nota altlarında nazım şekilleri gözetilmeden, bütün mısrâlarının eşit aralıklarla yazılmış olması, nazım şekillerinin tespitinde ve güfteye anlam vermede zorluklar oluşturmaktadır. Bu zorlukların aşılması bakımından, bundan sonra tertip edilecek olan güfte antolojilerinde ve nota altlarında güftelerin nazım şekilleri dikkate alınarak beyit / bend usûlüne göre yazılmasının lüzumu ifade edilmiştir.
Güfte metinlerinin imlâsında vezne uygunluğu ve doğru okuyabilmeyi sağlamak için gerekli olan noktalama işaretleri belirtilmiş, bazı kelimelerin imlâsı da günümüz telaffuzuna uygun şekilde yazılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |