Birinci Dünya Savaşı’nın ardında uluslararası sistemdeki güç dengesinin kontrolünün sağlanması ve daha barışçıl bir dünyaya hizmete etmek amacıyla Milletler Cemiyeti kuruldu. Milletler cemiyeti savaşların sonlandırılacağına dar tüm iyi niyetlere rağmen başarılı olamadı. Edward Hallett Carr’ın 20 Yıl Krizi eserinde de detaylı şekilde anlatıldığı üzere iki savaş arası dönemde başta Avrupa kıtası olmak üzere güç dengesinin bozulmasına gerekçe olarak Almanya ve İtalya’nın revizyonist politikaları temel parametre olarak gösterilmektedir. Milletler Cemiyeti’nin İkinci Dünya Savaşı’nı engellemek konusundaki başarısızlığı savaş sonrasında yeni bir uluslar üstü kurumun kurulması düşüncesini doğurdu. Bu nedenle henüz savaş sona ermeden, işlevsiz hale gelen Milletler Cemiyeti’nin yerini dolduracak Birleşmiş Milletler ’in kurulmasına karar verildi. BM kurulurken daha tarihin tekerrür etmemesi açısından müttefik devletler barışın güvence altına alınması amacıyla BM'nin teşkilat yapısında MC'ye göre değişikliklere giderek daimi üyelik uygulamasını gitti. Bu uygulamayla birlikte barışın korunması 5 daimi üyenin inisiyatifine bırakılmış oldu. Yazar buna karşı bir tavır alarak BMGK yapısındaki bu uygulamanın yaratmış olduğu sakıncaları ve adaletsiz durumu gözler önüne sermiştir.
Birleşmiş Milletler , Birleşmiş Milletler Güvenlik Konsey Uluslararası İlişkiler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Kitap Değerlendirmeleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 8 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 25 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 2 |
TOÇD'nde yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.