20. yüzyıldaki gelişmelerle birlikte önemi gittikçe artan ve mevcut tıbbi imkanlar dahilinde başkaca bir yolla iyileştirilmesi mümkün olmayan hastalıkların tedavisi konusunda bir umut ışığı olan organ ve doku nakli, insan hakları açısından dikkat edilmesi gereken hususları bünyesinde barındıran bir yapıyı haizdir. Bu kapsamda amacı, biyolojik ve tıbbi müdahaleler sırasında temel hak ve özgürlüklere saygıyı garanti altına almak ve insan onurunu ve haysiyetini korumak olan birtakım uluslararası sözleşmeler ve protokoller kabul edilmiştir. Bu sözleşmelerin amaçlarından bir diğeri de sadece organ veya doku alıcısı ya da vericisinin değil tüm toplumun da mağduru olduğu organ ticaretinin engellenmesi ve buna dayalı olarak da insan onurunun korunmasıdır. Bunların en önemlileri arasında alanında ilk olma özelliği taşıyan “İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi” ile “İnsan Kaynaklı Organ ve Doku Nakli Hakkında Ek Protokol” yer almaktadır. “İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi”, kişiden organ veya doku alma kurallarını da içeren bir dizi hüküm içermekte, ölüden organ veya doku alma hükümleri ise “İnsan Kaynaklı Organ ve Doku Nakli Hakkında Ek Protokol” dahilinde düzenlenmektedir. Türkiye de “İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi”’ni iç hukukuna dahil etmiş, “İnsan Kaynaklı Organ ve Doku Nakli Hakkında Ek Protokol”ü ise henüz kabul etmemiştir.
Organ Organ ve doku nakli Organ ve doku ticareti “İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi” “İnsan Kaynaklı Organ ve Doku Nakli Hakkında Ek Protokol”.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 5 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 25 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 3 Sayı: 2 |