Mimarlık ve sinema, mekâna dayalı temsillerin oluşturulması açısından karşılıklı etkileşim içerisinde bulunan ve tasarım anlamında birbirini besleyen iki disiplindir. Sinema mekânın görüntülenmesi sürecinde sağladığı teknik olanaklar ile mekân algısını değiştirerek mimarlara mekân tasarımı açısından deneysel bir ortam sağlarken, mimari de mekâna özgü görsel dili sayesinde sinema filmlerinde sinematografik anlamın oluşmasına katkı sağlamaktadır. İki disiplin arasında mekân üzerinden gerçekleşen bu etkileşim, ortak tasarım araç ve tekniklerinin kullanımına imkân sağlamaktadır. Mekânın boyutlarının, fiziksel sınırlarının tanımlanmasını sağlayan bir kavram olan ölçek, mimarlık ve sinemada ortak kullanılan, mekâna dayalı anlatımın gerçekleşmesinde rol oynayan bir tasarım aracıdır. Mekân ve insan ölçeğindeki değişikliklerin mekânın anlamını ve işlevini değiştirebileceği sorunundan hareketle oluşturulan bu çalışmanın amacı, mimarlık ve sinema disiplinlerinin etkileşimi bağlamında ölçeğin mekânın algılanması ve anlamın oluşmasındaki rolünü ortaya koymaktır. Çalışmanın kapsamını mimari mekân, mimari mekânda ölçek, insan ölçeği, sinematografik mekânın mimari mekân ile ortak ve ayrışan özellikleri ve sinematografik mekânda ölçek kullanımı ile ilgili kuramsal anlatımlar oluşturmaktadır. Mekân ve ölçek arasındaki anlam ilişkisini araştırmak amacıyla 2016 yapımı “The BFG” filmi örneklem olarak seçilmiştir. Gerçek mekân kullanımlarının yanı sıra gerçekte var olmayan ölçeklerdeki mekân ve karakterlerin kurgulandığı bir film olması ve hem mimari hem de sinema açısından mekânda ölçek konusuna ilişkin görsel veriler sağlıyor olması filmin örneklem olarak seçilmesinde etkili olmuştur. Araştırma konusunun incelenmesi ve verilerin toplanabilmesi için film kareleri, karakterler ile mekânlar arasındaki ölçek ilişkisi göz önüne alınarak belirlenmekte ve film içerisinde mekânın ölçeğe bağlı olarak taşıdığı anlamı ortaya koymak için kare kare çözümleme yöntemi uygulanmaktadır. Seçilen film kareleri, karakterler arasındaki ölçek ilişkisi, karakterler ile mimari mekânlar ve mekân donatıları, doğal mekânlar, mekânın sınır öğeleri arasındaki ölçek ilişkisi ve karakterler ile mekân arasında ışık-gölge etkisiyle kurulan ölçek ilişkisi olmak üzere beş ana başlık altında incelenmektedir. Kullanılan çekim ölçeklerinin mekâna kattığı anlam da dikkate alınarak yapılan çözümlemenin sonucunda, ölçeğin sadece mekânın fiziksel sınırlarını tanımlayan bir kavram olmadığı, insan ölçeği ile ilişkisine bağlı olarak hem mimari hem de sinematografik anlamı oluşturan ve değiştiren bir unsur olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Mimarlık Sinema Mimari Mekân Mekân Tasarımı Sinematografik Mekân
Architecture and cinema are two disciplines that interact with each other in terms of creating spatial representations and feed each other in terms of design. While cinema provides an experimental environment for architects in terms of space design by changing the perception of space with the technical possibilities it provides in the process of viewing the space, architecture contributes to the formation of cinematographic meaning in cinema films thanks to its space-specific visual language. This interaction between the two disciplines over space allows the use of common design tools and techniques. Scale, which is a concept that enables the definition of the dimensions and physical boundaries of the space, is a design tool that is used in architecture and cinema and plays a role in the realization of space-based expression. The aim of this study, which is based on the problem that changes in space and human scale can change the meaning and function of space, is to reveal the role of scale in the perception of space and the formation of meaning in the context of the interaction of architecture and cinema disciplines. The scope of the study consists of theoretical explanations about architectural space, scale in architectural space, human scale, common and distinctive features of cinematographic space with architectural space, and the use of scale in cinematographic space. In order to investigate the semantic relationship between space and scale, the 2016 movie "The BFG" was chosen as a sample. The fact that “The BFG” is a film in which spaces and characters in non-existent scales are fictionalized in addition to use of real space and that it provides visual data on the subject of scale in space in terms of both architecture and cinema has been effective in the selection of the film as a sample. In order to examine the research subject and collect data, the film frames are determined by considering the scale relationship between the characters and the spaces, and the frame-by-frame analysis method is applied to reveal the meaning of the space in the movie depending on the scale. The selected film frames are examined under five main headings: the scale relationship between the characters, the characters and the architectural spaces and the space accessories, the natural spaces, the scale relationship between the boundary elements of the space, and the scale relationship between the characters and the space with the effect of light and shadow. As a result of the analysis made by considering the meaning that the shooting scales used to add to the space, it was concluded that the scale is not only a concept that defines the physical boundaries of the space, but also an element that creates and changes both the architectural and cinematographic meaning depending on its relationship with the human scale.
Architecture and Cinema Architectural Space Space Design Cinematographic Space
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 24 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)