Dünyayı derinden etkileyen iki savaş arası dönemin sıkıntılı dünyasında ortaya çıkan Gerçeküstücülük, var olan gerçekliğin sürreal ve fantastik biçimlerde sanat yapıtlarına yansımasıdır. Bu yönüyle mitosların var oldukları kültürü ve çağı gerçeküstü bir biçimde aktarması arasında muazzam bir benzerlik görülmektedir. Neredeyse bilişsel devrim sonrası dönemle tarihlenen varoluş ve inanç olgusunun sonucu oluşan mitler, süreç içerisinde oluşan sanat anlayışı ile estetik formlara konu olmuştur. Üsluplar ve anlayışlar değişse de mitolojik öğelerin yaygın kullanımı devam etmiştir. Mitoslar arasında ön plana çıkan ise günümüz edebiyat, görsel ve plastik sanatlarının sıkça kendisinden beslendiği Antik Yunan mitoslarıdır. Bu kültürün önemli bir parçası olan Minotaur’da mevzu bahis alanların ve Gerçeküstücü akımın en popüler figürlerinden biri olarak görülmektedir.
Çalışma kapsamında, Gerçeküstücülüğün ortaya çıkışından itibaren plastik sanatlarda mitolojik öğelerin ve Minotaur imgesinin etkisi ele alınmıştır. Bu bağlamda; Giorgio de Chirico, Max Ernst, Salvador Dali ve spesifik olarak Minotaur’u eserlerinde kullanan, Pablo Picasso, André Masson, Óscar Domínguez, Beth Carter ve seramik sanatçıları Jeremy Clark, Aziz Baha Örken ve R. Tan Buğra Özer’in çalışmaları incelenmiştir.
Surrealism, which emerged in the troubled world of the interwar period, which deeply affected the world, is the reflection of the existing reality on works of art in surreal and fantastic forms. In this respect, there is a tremendous similarity between the mythos' surrealistic transmission of the culture and age in which they exist. The myths formed because of the phenomenon of existence and belief, which date almost to the post-cognitive revolution period, have been the subject of aesthetic forms with the understanding of art formed in the process. Although styles and understandings have changed, the widespread use of mythological elements has continued. The most prominent among the myths are the myths of Ancient Greece, from which today's literature, visual and plastic arts are often fed. An important part of this culture, the Minotaur is seen as one of the most popular figures of the Surrealist movement.
Within the scope of the study, the effect of mythological elements and Minotaur image in plastic arts since the emergence of Surrealism has been discussed. In this context, the works of Giorgio de Chirico, Max Ernst, Salvador Dali and specifically Pablo Picasso, André Masson, Óscar Domínguez, Beth Carter and ceramic artists Jeremy Clark, Aziz Baha Örken and R. Tan Buğra Özer, who used the Minotaur in their works, were examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ocak 2022 |
Kabul Tarihi | 17 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)