Şiddetin insanlıkla birlikte var olduğu ve var olacağı söylenebilir. Günümüz dünyasında birçok insanın sahip olduğu inanç temelinde dahi şiddetin ve şiddet karşıtlığının temsilcilerini görmek mümkündür. Bu noktada, Kabil’in şiddeti, Habil’in ise şiddet karşıtlığını temsil etmesi, insanlar arasında yaygın bir inanış olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık tarihinde böylesine önemli bir yere sahip olan şiddetin belirli kurallar içerisindeki oyun alanlarıyla sınırlandırılması ve şiddetin en aza indirildiği bir dünya yaratılması yönündeki çabalar, huzurlu ve mutlu bir insanlık için hayati öneme sahiptirler. Bu çalışmada, mücadele sporu ve diğer sporlarla uğraşan bireylerin şiddet davranışı sıklıklarının incelenerek ortaya koyulması amaçlanmıştır. Araştırmada kullanılan anket, kişisel bilgilerin yanı sıra Taşkesen ve Özpolat (2020) tarafından geliştirilen ve tek boyuttan oluşan Şiddet Davranışı Sıklığı Ölçeğini içermektedir. Anket soruları; mücadele sporu yapan 100, diğer sporları yapan 118 olmak üzere toplamda 218 bireye gönüllülük esası doğrultusunda uygulanmıştır. Bu çalışma, %95 güven aralığında, p<,05 düzeyinde anlamlılık aranan betimsel bir araştırmadır. Cinsiyete göre şiddet davranışı sıklıkları arasında p<,001 düzeyinde, eğitim seviyesi üniversite olan bireylerle, ortaöğretim olan bireyler arasında ise p<,01 düzeyinde fark varken; spor türüne göre şiddet davranışı sıklıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmektedir (p>,05). Mücadele sporu yapan bireyler ile diğer sporları yapan bireyler arasında şiddet davranışı sıklığı açısından anlamlı bir fark olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu da, mücadele sporlarına yönelimi teşvik edici olumlu bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Cinsiyete göre şiddet davranışı sıklıkları karşılaştırıldığında katılımcıların tamamı için olduğu gibi, sadece mücadele sporu yapan bireylerde ve sadece mücadele sporu dışındaki sporları yapan bireylerde de kadın ve erkek sporcular arasında anlamlı düzeyde farklılık olduğu belirlenmiştir. Konuya ilişkin literatürde yer alan çalışmaların çoğunda olduğu gibi, erkeklerin şiddet davranışı sıklıklarının kadınlardan daha yüksek olması ve sonucun farklı spor türleriyle uğraşan kişilerde de değişmemesi, sporun toplumsal şiddeti azaltırken, şiddete yönelik cinsiyet farklılıklarını ortadan kaldırmada etkili olamadığına ya da etkin bir şekilde kullanılmadığına işaret etmektedir.
Çalışmaya olan katkılarından dolayı 6 Şubat 2023 depreminden etkilenen depremzede öğrencilerim Hasan Demir ve Süleyman Altın’a teşekkür ederim.
It can be said that violence exists and will exist with humanity. In today's world, it is possible to see representatives of violence and non-violence, even on the basis of the belief that many people have. At this point, it is a common belief among people that Kabil represents violence and Habil represents non-violence. Efforts to limit violence, which has such an important place in human history, to playgrounds within certain rules and to create a world where violence is minimized, are of vital importance for a peaceful and happy humanity. In this study, it is aimed to reveal the frequency of violent behavior of individuals engaged in combat sports and other sports by examining them. In addition to personal information, the questionnaire used in the research includes the Violent Behavior Frequency Scale developed by Taşkesen and Özpolat (2020) and consists of one dimension. Survey questions; It was applied on a voluntary basis to a total of 218 individuals, 100 of whom do combat sports and 118 who do other sports. This study is a descriptive study in which significance was sought at the p<.05 level with a 95% confidence interval. While there is a p<.001 level difference between the frequency of violent behavior according to gender, there is a p<.01 difference between individuals with university education level and those with secondary education; it is seen that there is no statistically significant difference between the frequency of violent behavior according to the type of sport (p>.05). It was concluded that there is no significant difference in the frequency of violent behavior between individuals who do combat sports and those who do other sports. This can be considered as a positive result that encourages orientation towards combat sports. When the frequency of violent behavior was compared according to gender, it was determined that there was a significant difference between male and female athletes, as for all participants, only in individuals who do combat sports and only in individuals who do sports other than combat sports. As in most of the studies in the literature on the subject, the frequency of violent behavior for men was found to be higher than for women. This result does not change in people who are engaged in different types of sports. This situation indicates that while sports reduce social violence, it is not effective or used effectively in eliminating gender differences towards violence.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Sosyolojisi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 4 |