In this study, it was aimed to examine whether there is a relationship between the work life quality of female employees in the fitness sector and their artificial intelligence addiction. Within the scope of the research, the relational screening model was preferred, and a convenience sampling method was used. A total of 397 female employees working in fitness centers in the Marmara region participated in the study. To collect data from the participants, the “Work Life Quality Scale” developed by Macit et al. (2019), the “Artificial Intelligence Addiction Scale” developed by Morales-García et al. (2024) and adapted into Turkish by Savaş (2024), and a “Personal Information Form” were used. In order to analyze the collected data, t-test, ANOVA, Pearson correlation, and regression analysis techniques were employed. As a result of the analyses, it was determined that the participants’ work life quality levels showed significant differences according to marital status, age, education level, and income level; and that their artificial intelligence addiction levels also differed significantly according to these variables. Accordingly, it was concluded that there is a low-level negative significant relationship between work life quality and artificial intelligence addiction levels. This finding suggests that an increase in the work life quality of female employees may help reduce their artificial intelligence addiction.
Worker Quality of life Artificial intelligence and Dependency
Bu araştırmada fitness sektöründe kadın çalışanların çalışma yaşamı kalitesi ile yapay zekâ bağımlılığı arasında bir ilişkinin var olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında ilişkisel tarama modeli tercih edilmiş olup, kolayda örnekleme yöntemi ile Marmara bölgesinde fitness salonlarında faaliyet gösteren kadın çalışanlardan toplam 397 kişi katılım sağlamıştır. Araştırmada katılımcılardan verileri toplamak için Macit ve diğerleri (2019) tarafından geliştirilen “Çalışma Yaşamı Kalitesi Ölçeği”, Morales-García ve diğerleri (2024) tarafından geliştirilen ve Savaş (2024) tarafından da Türkçeye uyarlanan “Yapay Zekâ Bağımlılık Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizinde Bağımsız Gruplar t-testi, Tek Yönlü ANOVA, Pearson korelasyon analizi ve Regresyon analizi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda katılımcıların çalışan yaşamı kalitesi düzeylerinin ile medeni durum, yaş, eğitim durumu ve gelir durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği; yapay zekâ bağımlılık düzeylerinin de medeni durum, yaş, eğitim durumu ve gelir durumu değişkenlerinde anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak çalışma yaşamı kalitesi ile yapay zekâ bağımlılık düzeyleri arasında negatif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Bu durum, kadın çalışanların çalışma yaşamı kalitesinin artmasının yapay zekâ bağımlılığını azaltabileceğini göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Faaliyetleri Yönetimi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 27 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 3 |