Geleneksel halk tiyatrosu türlerimizden Ortaoyunu, Osmanlı Dönemi’nin toplumsal sorunlarını ironiyle işleyen, yaşadığı coğrafyanın tüm insan tiplerini ve tüm renklerini içinde barındıran yapısıyla, din ve gelenek koşutluğu içinde var olmaya çalışan bir tiyatro türü olarak benzerlerinden ayrılmaktadır. Sanat ile toplumsal yaşayış arasında var olan ilişki kaçınılmazdır. Ortaoyunu, halk tiyatrosu olması sonucu hiçbir zaman değiştiricilik görevine sahip olmamış, entelektüel eleştirilerde bulunmamış fakat yine halkın diliyle tersinlemelerle göndermelerde bulunmayı baskıcı düzene karşın başarabilmiştir. Osmanlı toplum düzeni içinde belirgin biçimde baskı altında tutulmuş ve hatta kimliksizleştirilmiş kadınlar, Ortaoyunu’ndaki “tip” boyutuna karşın kimlikli birer kadın olarak belirirler. Fakat söz konusu dönemde var olan kadınların yaşayış biçimlerinin tümüyle zıttı bir biçimde. Bu çalışmada, Ortaoyunu’ndaki “zenne” tipinin özelliklerini oluşturan etmenler ve örnek oyun metinleriyle “zenne”nin özellikleri dönemin toplum yapısındaki kadının konumuyla karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir.
The type of traditional Folk Theatre “Ortaoyunu” differs from the other types by discussing the social issues of Ottoman Period in irony, by the structure comprehending various colors and human styles of geography, by trying to survive in the parallelism of religion and tradition. The connection between art and social life is unavoidable. As a result of being a folk theatre, “Ortaoyunu”, has never had an alternative role and intellectual criticism nevertheless it succeeds to criticize the authoritarian system by using daily language. Women, suppressed even by depersonalizing in Ottoman social order, appear as having personality despite the dimension types of “Ortaoyunu”. But the style was the opposite to the reality of women in the period. In this study, the features of “zenne” will be analyzed by comparing the women who had lived in the Ottoman social structure with the sample texts.
Diğer ID | JA39HN43JM |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 2 Sayı: 4 |