Öz
İnsanoğlu, zamanın başlangıcından bu yana bazı olguların arkasında anlam ve neden aramaktadır. Anlaşılması mümkün olmayan şeyler insanın hayal gücü tarafından farklı sembol ve araçlarla ifade edilmektedir. İnsanoğlunun doğası gereği bilgi eksikliği ve cehaletinden kaynaklanan boşluklar, insan kurgulu hikâyeleri, peri masallarını, söylenceleri yaratmıştır. Söylenceler; bir şeyi oluşturma, değiştirme, yok etme kapasitesinin ve yaratıcılığın ne kadar uzağa ulaşabileceğinin kanıtıdır. Sözlü kültür yoluyla yayılarak, her biri büyük öneme sahip birçok söylence ve folklor türünün biçimlenmesi neticesinde mitoloji oluşur. Bu söylenceler daha sonra kültürleri, gelenekleri, dinleri ve bazı ülkelerin, bölgelerin kimliğini etkiler. Hepimiz Yunan, Roma, Hint, İran ve Türk mitolojisi gibi daha birçok dünyaca ünlü söylence derlemelerine aşinayız. Bu makalede, Slav paganizminin bir parçası olan Bulgar mitolojisinin güncel yaşamdaki rolü üzerinde durulacaktır. Çalışma, Bulgar mitolojisinin, aralarında büyük dil farklılıkları olmasına rağmen, Türkiye dâhil Bulgaristan ile sınırı olan diğer ülkelerin mitolojileriyle benzerliklerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Ayrıca çalışma, Bulgar mitolojisinin, aralarında büyük dil farklılıkları olmasına rağmen, Türkiye dahil Bulgaristan ile sınırı paylaşan diğer ülkelerde bulunan mitolojilerle olan benzerlikleriyle ne kadar iç içe olduğunu da ortaya koymaktadır.