Bilindiği gibi insan varoluşuyla birlikte kendisi dışındaki doğayı karşısına almıştır. Başka bir söyleyişle doğa insanın karşısına çoğu zaman bir engel olarak çıkmıştır. Bu karşılaşma bir meydan okuma olmuş, insan doğaya hükmetmeyi hayatı idamenin yolu olarak kavramıştır. Bu anlamda doğayı biçimlendiren, ona uyumlulaşmaktan çok onu kendine uydurmayı hedefleyen insan bu noktada tekniği, teknolojiyi kendi hizmetine vermiştir. Sanayi devrimiyle başlayan tarihsel süreç insanın makine ile olan ilişkisini biçimlendirmiş ve makineler insan yaşamının her alanında varlığını kesin biçimde kabul ettirmeye başlamıştır. İnsanoğlu bu doğrultuda çeviri işinde de makineleri desteğe koşma düşüncesine varmış ve daha bilgisayar teknolojilerinin yoğunlaşıp yaygınlaşmadığı 60'li yıllarda öncü çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmada insanoğlunun teknik alandaki gelişimine dair verilerin derlenmesinde bilim tarihçisi Ernst Peter Fischer'in saptamalarından yararlanılacak, insanın makine ile olan ilişkisi fizikçi Carl Friedrich Weizsäcker'in görüşleri temel alınarak felsefi açıdan sorunsallaştırılacak, insan-makine iş birliği çeviri odaklı olarak değerlendirilecektir. Çalışmanın ana eksenini, özne-nesne ilişkisini felsefi ve tarihsel arka planı temel alarak felsefi açıdan sorgulamaktır. Konunun gerek felsefi gerekse bilim tarihi açısından irdelenmesinde zemin teşkil eden görüşler betimleyici yöntemle analiz edilmiş, buradan hareketle bir teorik çerçeve oluşturulmuş, saptamalar çeviri alanına yansıtılarak yorumlanmıştır. Çalışmanın bir ek çıktısı olarak sonuç bulgularını tamamlayıcı biçimde önerilerde bulunulmuştur.
Çeviri Makine Teknoloji İnsan-Makine İlişkisi Çeviri Teknolojileri
As it is known, human beings have confronted nature outside themselves with their existence. In other words, nature has often appeared as an obstacle to humans. In other words, nature has often appeared as an obstacle to humans. This encounter became a challenge, and man understood dominating nature as the way to sustain life. In this sense, man, who shapes nature and aims to adapt it to himself rather than adapting to it, has put technique and technology at his service. The historical process that started with the industrial revolution shaped the relationship between humans and machines, and machines began to firmly establish their presence in every aspect of human life. In this direction, humankind came to the idea of using machines to support translation work, and pioneering studies were carried out in the 60s, before computer technologies had become more widespread. In this study, the findings of the historian of science Ernst Peter Fischer will be used in compiling data on the technical development of human beings in the technical field, the relationship between man and machine will be philosophically problematized based on the views of physicist Carl Friedrich Weizsäcker, and human-machine cooperation will be evaluated with a focus on translation. The main axis of the study is to question the subject-object relationship from a philosophical perspective, based on the philosophical and historical background. The opinions that form the basis for examining the subject both in terms of philosophy and the history of science were analyzed with a descriptive method, a theoretical framework was created from this, and the findings were interpreted by reflecting them on the field of translation. As an additional output of the study, suggestions were made to complement the final findings.
Translation Machine Technology Human-Machine Relationship Translation Technologies
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çeviribilim |
Bölüm | TOBİDER - Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 8 Sayı 4 |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 26 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 4 |