Aile aidiyeti; bireyin mensubu olduğu aileye yönelik olarak geliştirdiği aitlik duygusudur. Bebek ve bakım vereni arasında kurulan, hayatın ilk yıllarında oluşarak gelecekte kurulacak tüm ilişkileri etkileyen yakınlık durumu bağlanma olarak adlandırılmaktadır. Bu iki kavram bireyin kimlik oluşumunu gerçekleştirdiği ergenlik ve ilk yetişkinlik dönemlerinde önemini daha fazla göstermektedir. Aile aidiyetinin yüksek olduğu, güvenli bağlanma ilişkilerinin desteklendiği ailelerde yetişen bireylerin sorunlarla baş etme, sağlıklı iletişim kurma, destek görme ve gösterme vb. birçok olumlu özellik kazandığı görülmektedir (DiTommaso,vd.,2003;Diehl vd.,1998; İlik, 2019). Çalışmada 18-25 yaş arasındaki üniversiteli gençlerin aile aidiyetleri ile bağlanma stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini İstanbul’ da üniversite öğrenimine devam etmekte olan 305 öğrenci oluşturmaktadır. Yapılan çalışmada nicel araştırma yöntemleri içerisinde yer alan ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama araçları “Demografik Bilgi Formu”, “Aile Aidiyeti Ölçeği” ve “İlişki Ölçekleri Anketi” şeklindedir. Verilerin analizinde SPSS Statistics 22.0 programı kullanılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde güvenli aile aidiyeti ile bağlanma stilleri toplam puanı arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu görülmektedir. Aile aidiyeti düzeyi arttıkça bireylerin güvenli bağlanma stiline sahip olma durumları da artıyor denilebilmektedir.
Family belonging; is the sense of belonging that an individual develops for his/her family. The closeness between the baby and the caregiver, which is formed in the first years of life and affects all relationships to be established in the future, is called attachment. These two concepts show their importance more in adolescence and early adulthood periods when the individual realizes identity formation. It is seen that individuals who grow up in families where family belonging is high and secure attachment relationships are supported gain many positive characteristics such as coping with problems, establishing healthy communication, receiving and showing support. The aim of this study is to examine the relationship between family belonging and attachment styles of university students between the ages of 18-25. The sample of the study consists of 305 students continuing their university education in Istanbul. Descriptive research method, one of the quantitative research methods, was used in this study. Data collection tools are “Demographic Information Form”, “Family Belonging Scale” and “Relationship Scales Questionnaire”. SPSS Statistics 22.0 program was used in the analysis of the data. When the results are examined, it is seen that there is a positive relationship between the total score of family belonging and the secure attachment style To sum up, it can be said that as the level of family belonging increases, individuals' having a secure attachment style also increases.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal ve Kişilik Psikolojisi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 1 |