Çeviri kaynak metni onun var olamadığı
bir bağlamda temsil ettiği için varlıkla yokluğu birleştiren bir temsil olarak
görülebilir. Kaynak metin ya da onun herhangi bir öğesini o an orada aynen
görmeyi beklemek bu açıdan mantıksızdır çünkü kaynak metin o an orada olsa o
metnin adı çeviri olmazdı. Yani, iki ayrı metinden söz etmek için farklılaşmaya
ihtiyaç duyarız. Bu bakış açısıyla çeviri kaynak metinden farklılaşarak var
olur ve onunla temsili bir ilişkisi
vardır. Birer anlatı ve üst söylem olarak çeviribilim kuramları da çeviriyi
kavramsallaştırmaları açısından farklılık gösterirler. Çeviriyi nasıl
tanımladığımız çeviri kuramımızı ve çeviri kuramı da çeviri tanımımızı
şekillendirir. Bu makalede çeviri bir temsil olarak ele alınarak çeviribilimde
bu temsiliyetlerin farklı paradigmalardaki sınırları sorgulanacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 10 Sayı: 19 |